Yetersiz ve Dengesiz Beslenme
Yemek yapmaya aşırı düşkünlük gösteriyor olabilirsiniz. Hatta ailenize ve arkadaşlarınıza sürekli olarak, kalorili yemekler yapmaya bayılıyor, bu işi de büyük bir ilgiyle sürdürüyor olabilirsiniz. Hatta hatta yaptığınız yemekleri yemeleri için sürekli teşvik ediyor, kendiniz ise bu yemekleri yememek için direniyor olabilirsiniz. Evet, bunların hepsi olabilir.
Sakın bu yaptıklarınız çok olumlu bir şeymiş gibi gelmesin size. Aslında, siz böyle yaparak beslenme konusunda kötü yola düşmek üzere olduğunuzun farkında değilsiniz. Çevrenizdekilere sürekli yemek yapıp götürmek, devamlı şişmanlama korkusu içinde olmak, aşırıya kaçan rejimler uygulayıp gene aşırıya kaçan egzersizler yapmak, sürekli kalori saymak, yemeklere aşırı ilgi göstermek, işte tüm bunların hastalık belirtisi olduğunu biliyor muydunuz?.. Ayrıca aşırı miktarda yemeği çok kısa sürede yiyip bitirmek, çok sık tekrarlanan yiyip içmeler, yiyecekleri tam çiğnemeden dolu dolu yutmak, daha sonra da istifra etmek, gece yataktan kalkıp yemek yemek; evet tüm bunlar da hastalık belirtisidir.
Bu alışkanlık ve tutkulardan mutlaka kurtulmak ve tedavi yoluna gitmek gerekir. Yetersiz ve dengesiz beslenmek gerçekten çok tehlikelidir. Ev yaşantınızdan iş hayatınıza, ruhsal ve bedensel sağlığınıza kadar sizi etkiler. Düşünebiliyor musunuz, saçınız bile, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralle besleniyor. Eğer, bunları yeteri kadar bulamazsa cansızlaşıyor, zayıflayıp dökülmeye başlıyor. Bir insanın başında yüz bin tel saç vardır. (İnanmadınız mı?.. Bizce sakıncası yok, sayabilirsiniz.) Bu saçların günde elli ile yüz tanesi başımızı terk eder, yani dökülür. Tabii yerine de yenileri çıkar. Ancak bu dökülen saçlar iki yüz, üç yüz veya daha fazla olursa, işte size uyarı! Siz yetersiz ve dengesiz besleniyorsunuz. Gerçi saç dökülmesini yalnızca beslenmeye bağlamak doğru değildir. Ancak, beslenme çok önemli etkenlerden biridir.
Yetersiz ve dengesiz beslenmenin belirtileri yalnızca saç dökülmesi değildir. Daha bir sürü belirtileri vardır. Örneğin, tırnaklarda beyaz noktalar, göz altlarında minik minik beyaz torbacıklar, yaraların iyileşmesinde gecikmeler, ağız kenarında çatlaklar, aşırı halsizlik, bitkinlik gibi birçok neden sayılabilir. Tabii bunların hepsinin de sebepleri vardır. Zannetmeyin ki bu belirtiler doğal belirtilerdir. Bunların hepsi vücutta bir anormallik, bir dengesizlik olduğunun belirtileridir.
İsterseniz ilk önce göz altında oluşan minik torbacıkları ele alalım. Göz altında oluşan minik beyaz torbacıklar, size, beslenmenizde kolesterolü fazla kaçırdığınızı söyler. Yani, aşırı kolestrollü besin tüketiyorsunuz demektir. Tırnaklarmızdaki beyaz noktacıklar yeteri kadar çinko içeren besin almadığınızı gösteri-yordur. Ağız kenarındaki çatlaklar demir, B12, folik asit, B6 gibi mineral ve vitaminlerin yetersiz alındığını gösterir. Yaraların geç iyileşmesi C vitamini yetersizliğinin habercisidir. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Görüldüğü gibi insan beslenmesi fevkalade önemlidir. Ancak bizim bahsettiğimiz gelişi güzel beslenme değil, yeterli ve dengeli beslenmedir. “Besin ilaç gibidir” özdeyişini hatırlatmak isteriz. Bu gerçekten doğrudur. Çünkü, halk arasında oldukça yanlış bilgiler ve kanılar vardır. En doğru bilgiyi alabilmek için yakınlarınızdaki hastane ve kliniklere başvurmaktan çekinmeyin. Buralarda çalışan diyetisyen arkadaşlar sizlere bu bilgileri aktarmak, doğruyu öğretmek ve diyet tedavilerinizde yardımcı olabilmek için hazırdırlar. Artık ülkemizde diyet olgusu, son derece hızlı ve tutarlı bir şekilde ilerlemekte ve gelişmektedir.