Süt ve Ayranın Faydaları
Olabilir, süt içemiyor olabilirsiniz. Hatta sütten nefret ediyor da olabilirsiniz. Hiç üzülmeyin, çaresi var. Süt içemiyorsanız ayran için. Artık “Ben ayran da sevmiyorum!” demeyin sakın. Sütte süt şekeri dediğimiz laktoz vardır ve süte doğal olarak şekerli bir tat verir. Yani, süt bir yerde tat duyuları tatlıya duyarlı ve tatlıya yatkın bireylere hitap etmektedir. Ayran ise genelde ekşi olduğundan, tat duyuları ille de ekşi lezzet diye tutturanlara göz kırpmaktadır. Ayrıca, ayran bol tuz kaldırdığından tuzlu tadı tercih edenlere de hoş gelmektedir. Eh!.. Geriye bir tek acı tat kaldığına ve “içine karabiber atıp için” diyemeyeceğimize göre, onlar başının çaresine baksın artık.
Demek ki, süt içemiyorsanız ayran içebilirsiniz, demekte sanırız haklıyız. Ancak, sizin beyaz renge karşı özel bir antipatiniz varsa ve renkli ayranlar henüz piyasaya çıkmadığına göre, sizlere söyleyecek bir söz bulamıyoruz. Yazık!.. Bir sürü kalsiyumu, bir sürü proteini kaçırıyorsunuz. Evet, süt içemiyor olabilirsiniz ama ayran içebilirsiniz. Ayrıca siz sütü sevmiyorsunuz diye, başka kimse sütü sevmiyor demek değildir. Sütü sevmeseniz bile yakınlarınıza, çocuklarınıza mutlaka içirmeye çalışmalısınız.
Şimdi gelelim süt ve ayranın faydalarına. Bilindiği gibi süt son derece besleyici bir besindir. “İyi güzel de, bu sütün neresi besleyicidir?” diye sorabilirsiniz. Bu kar beyazı sıvının gerçekten besleyici değeri yüksektir.
Bakın, size bir bardak sütte neler vardır onları anlatalım:
Bir bardak sütü midenize gönderdiğinizde metabolizmanız, en başta 238 miligram kalsiyum alıyor, ayrıca 6.6 gram protein, 252 inter. Ünite A vitamini ve de 26 miligram magnezyumu artı hanesine yazıyor. Şunu samimiyetle söyleyebiliriz ki, bu okuduğunuz miktarlar asla küçümsenecek değerler değildir. Öte taraftan bir bardak ayran içtiğinizde aşağı yukarı bu değerlerin yarısını almış oluyorsunuz. Demek ki, ille de süt içilecek diye bir kural yok. İki bardak ayran için, olsun bitsin bu iş. “Sütü seviyorum ama, süt bana çok fena halde kokuyor” diyenler ise sütü patates püresi içinde veya muhallebi, kek gibi besinlerin içerisinde alabilirler. Ama “Süt içerim, kokusunu da kahve ile örterim” diyerek içersine kahveyi dolduranlara da “Dur!” demek lazımdır. Çünkü, sütten fayda sağlayacağız diye kahvenin zararlı etkisine çarpılmanın bir anlamı yoktur.
Bilindiği gibi artık sütün ve de dolayısıyla yoğurdun diyet için olanları çıktı. Sütün yağını alarak kalori değerini bir hayli azaltmayı başardılar. Üstelik sütün içindeki değerlere de zarar vermeden. Ancak burada şunu da ifade etmek gerekiyor. Diyet olmayan, yani yağı alınmamış süt ve yoğurdun kolesterol düşürücü etkisi vardır. Bu etki de sütün yağında bulunan bir asitten kaynaklanmaktadır. İşte sütün yağı alınınca bu asit de alınmış oluyor. Eğer, sütü ve yoğurdu kolesterolünüzün düşmesi için alıyorsanız diyet süt ve yoğurt sizin pek işinize yaramaz. Fakat, çocuklarınızın büyüyüp gelişmesi için verebilirsiniz. Ayrıca, menopoz dönemlerinde gene diyet sütü, diyet yoğurdu tercih edebilirsiniz.
Kısaca özetleyecek olursak, gerek normal, gerekse yağı alınmış süt ve yoğurt büyümeyi ve gelişmeyi sağladığı gibi kemik yapımızın da büyük ölçüde mimarlığını üstlenmişlerdir. Ayrıca, kolesterol düşürücü özelliğe sahiptirler. Aynı zamanda, yoğurdu tek başına ya da sarmısakla karıştırarak yediğinizde tansiyonunuzu düşürebilirsiniz. Kısaca, süt ve türevlerinin metabolizmamıza büyük faydaları olduğu kesindir. “Akıllı insan kazanır” diyenlerdenseniz, süt için. Süt sevmiyorsanız ayran için, ayran da sevmiyorsanız yoğurt yiyin. Bu besinlerin sağladığı yararlardan uzak kalmayın. Tam anlamıyla sağlıklı bir beslenme tarzı hiçbir zaman tanımlanamamıştır.
İnsan soyunun hiçbir kesiminin uzun süre tam anlamıyla sağlıklı bir beslenme uygulayarak yaşadığı söylenemez. Hava koşullarındaki değişiklikler, insan, hayvan, bitki topluluklarına zarar veren hastalıklar, susuzluk gibi yoksunluklar ve doğal âfetler, dünyamızın hiçbir zaman uzun süre besleyici bir cennet bahçesi olmadığını göstermektedir. Üstün biçimde gelişmiş bir insan topluluğu da yoktur ki, bilim adamlarına, beslenme uzmanlarına kusursuz, sağlıklı beslenmenin ne olduğu yolunda örnek olsun. Elbet, çok sağlıklı beslenen küçük insan toplulukları olmuştur, bunlardan da sağlıklı beslenme konusunda birçok sonuçlar elde edilmiştir. Ne var ki, gerek Doğu, gerek Batı dünyasından sağlanan örneklerin büyük çoğunluğu, yanlış beslenmenin değişik düzeylerini gösterir niteliktedir.
Ya anlamadığım bişi var ben küçükken annem ne verse yiyordum sonra kaslarım yumurta gibi çıkıordu çok gelişiodum sonra hiçbir yemeği yememeye başladım sonra gücümü kaybettim bidahada ne kadar yemek yesem gelişemedim yaşım 14.