SU İÇİNDE DOĞUM
Pek çok kadın su içinde doğumun ağrıyı azalttığını belirtmişlerdir. Yıllarca hastane içinde veya hastane dışında su içinde doğum yapılmıştır. Pek çok hastane su içinde doğum servisi sağlamakta veya ailenin gerekli malzemeleri getirmesine izin vermektedir.
Suda doğum ne şekilde gerçekleşiyor? Nasıl uygulanıyor?
Suda doğum, doğum eyleminin 35-37 derecede sıcak suyla dolu bir havuzda gerçekleştiği alternatif bir doğum şeklidir. Doğum sırasında sıcak suyun gevşetici etkisinden yararlanılır. Anne adaylarına suda doğum yapmak için özel olarak hazırlanmış bir kıyafet giydirilir. Sıcak su, doğal sancılanma sürecini başlatmaya yardımcı olur. Doğum büyük ölçüde anne tarafından gerçekleştirilir ve anneye herhangi bir ilaç, ağrı kesici veya suni sancı verilmez. Doğum başladıktan sonra bebeğin kalp atışları ve annenin tansiyon ölçümleri yapılır. Anne adayı doğum gerçekleştikten sonra kanama kontrolü için sudan çıkarılarak normal doğum masasına alınır. Doğumdan sonra anne ve bebek küvetten alınıp tahliller yapılıyor. Bu tahlillerin amacı, su yoluyla ortaya çıkabilecek mikrobik faktörleri ortadan kaldırmak.
Teknik
Gebe kadın doğum eyleminin aktif fazına girdiği zaman (servikal dilatasyon >4 cm), ılık su içine yerleştirilir. Sıcaklığı vücut sıcaklığına yakın olan (37-38°C) suyun seviyesi, düzgün serinleme olabilmesi için meme ucunu geçmemelidir.
Süre
Pek çok kadın 1-1.5 saat süreyle uygulandığında ılık suyun sakinleştirici olduğunu ve daha az ağrı hissedildiğini bildirmiştir. Çalışmalar, işlemi daha uzun süre uygulamanın ağrıyı azaltmadığını ve bebek üzerinde uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalma riskinin ortaya çıktığını göstermiştir.
Kimler suda doğuramaz?
Herpes gibi genital bölgede enfeksiyonu olanlar, bebeğin başının değil poposunun rahim ağzına yakın olduğu gebelikler, çoğul gebelikler, erken doğumlar, pre-eklampsi (gebelik zehirlenmesi) veya diyabet (şeker) gibi hastalıkları olanlar, bebeğinde gelişme geriliği saptananlar, doğum sırasında bebeğin kalp atışlarında bir oksijen azlığı şüphesi doğanlar, doğumda yoğun mekonyum (bebeğin dışkısı) görüldüğü durumlarda İlk kez anne olacaklarla, riskli gebelik grubundakilere önerilmemektedir. İlk doğumlarda yırtıkların düzgün açılması için kontrollü kesiler açılır. Bunun su içindeyken yapılması mümkün olmadığından, suda doğumu 2. veya 3. doğumda öneriliyor. Bebeğin ters gelmesi, çoğul gebelik, daha önce sezaryenle doğum yapılması, bebeğin 4 kilogramın üstünde olması, erken doğum, annenin astım, kalp, yüksek tansiyon gibi hastalıklarının olması, su kesesinde sorun, annenin suyunun erken gelmesi, aşırı kanamasının olması ve çok kilolu olması hallerinde de suda doğum yapılamıyor.
Suyun sıcaklığı nasıl ayarlanmalı?
Sıcak suyun kasları gevşettiği ve ruhsal rahatlama sağladığı bilinmektedir. Bunun sonucunda rahme giden kan akımı artar ve rahmin kasılmaları daha az ağrılı olabilir. Çünkü artan kan akımıyla birlikte, rahim kaslarına giden oksijen oranı da artar. Bu, aynı zamanda rahim kasının daha iyi kasılmasına ve bu sayede doğum sürecinin daha kısa olmasına yol açabilir. Vücut ısısı olan 37 derece, suyun da ısısı olmak bakımından ideal bir derecedir. Suyun sıcaklığı doğum sırasında devamlı ölçülmeli ve hep 37 derecede kalması sağlanmalıdır.
Suda doğumun faydaları neler?
Suda doğum normal doğuma göre, doğum süresini 3-4 saat kısaltıyor.
* Herkes bebeğinin boğulabileceğini düşünse de bebekler için güvenli bir yöntem.
* Bebekler suda doğum sırasında, ciğerlerindeki suyu rahatça atabiliyor.
* Annenin artan kan dolaşımına bağlı olarak bebeğe daha fazla oksijen gidiyor. Bu da yeni doğan döneminde emzirmeyle ilgili problemleri en aza indiriyor.
* Bebekler su ortamından suya geçtikleri için doğum şoku yaşamıyorlar.
* Bebeklerin gelişimleriyle ilgili her şey normal devam ediyor.
* Suda doğum normal doğuma göre, doğum süresini 3-4 saat kısaltıyor.
* Herkes bebeğinin boğulabileceğini düşünse de bebekler için güvenli bir yöntem.
* Bebekler suda doğum sırasında, ciğerlerindeki suyu rahatça atabiliyor.
* Annenin artan kan dolaşımına bağlı olarak bebeğe daha fazla oksijen gidiyor. Bu da yeni doğan döneminde emzirmeyle ilgili problemleri en aza indiriyor.
* Bebekler su ortamından suya geçtikleri için doğum şoku yaşamıyorlar.
* Bebeklerin gelişimleriyle ilgili her şey normal devam ediyor.