Sezaryenla Doğum
Sezaryen doğan bebeklerin sayısındaki artışa rağmen, toplumumuzda pek çok kişi bu doğum yönteminin iyi olmadığını düşünmeye devam etmektedir. Gerçekten de bazı insanlar bu yöntemi en son çare olarak tercih etmektedir. Tabii ki böyle düşünmekte özgürler ama benim endişem sezaryen doğum yapması gereken kadınların, çocuklarını doğal yolla doğuramadıkları için kendilerini başarısız hissediyor olmalarıdır.
Hamile kadınların çocuklarını dünyaya getirme yöntemi konusunda hiçbir şekilde kendilerini baskı altında hissetmemesi gerektiğini düşünüyorum. En deneyimli doktor ve hemşireler bile doğum sırasında neler olacağını önceden bilemez, bu yüzden “Eğer diğer yöntemler başarılı olmazsa sezaryen yapılır” şeklindeki bir öneri bence son derece düşüncesiz ve duyarsız bir yaklaşımdır. Her doğum farklıdır ve bebeğinizi dokuz ay karnınızda taşıdıktan sonra sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek hiçbir koşulda başarısızlık olarak değerlendirilemez. Sezaryen, bu “başarısızlıktan çok uzak olan çok iyi bir yöntem demektir.
Bebeğinizi sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdikten sonra hangi şekilde doğum yaptığınızın pek de onemı olmadığını düşünüyorum. Sezaryen doğum elektiftir – yani doğumdan önce karar verilip planlanarak yapılabilir veya doğum başladıktan sonra acil olarak uygulanabilir. Sezaryen gerektiren nedenler farklı olsa bile her iki durumda da yapılacak olan operasyon aynıdır.
İsteğe Bağlı veya Acil Sezaryen
İsteğe bağlı sezaryen ameliyatı, vajinal doğumun anne ve/veya bebek için riskli olduğunu gösteren tıbbi nedenler olduğunda yapılmaktadır. Bu, vajinal doğum yapmaya çalışmamaksınız demek değildir, ama anne ve doğum öncesi uzmanlar için U sezaryen, en güvenli seçenek olacaktır. Bebeğin ters geldiği veya vajinal doğumu zorlaştıran bir konumda olduğu, annede plasentanın önde geldiği, ikiz bebek beklendiği, annede böbrek, ciğer veya kalp rahatsızlığı, preeklampsi veya ciddi yüksek yapılır.” tansiyon olduğu durumlarda tercih edilmektedir.
“Acil” sezaryen dendiğinde sanki bir felaketi önlemek için bebeğin dakikalar hatta saniyeler içinde doğurtulması gerekiyormuş gibi anlaşılabilir. Bu durum çok nadir olarak görülse de, genellikle “acil” sezaryen, bebeğin ilerleyen saatlerde sezaryen doğurtulmasımn en iyi yol olduğu konusunda herkesin hemfikir olması demektir.
Acil sezaryen göstergeleri, kordon kayması, fetal sıkıntı, tıbbi açıdan ve anne açısından doğumun ilerleyişi gibi doğumda ortaya çıkan beklenmedik olayları ve bebeğin güvenli bir şekilde doğması için orada bulunan ekip ve ekibin uzmanlığı gibi pratik konuları içeren pek çok etkene bağlıdır.
Ameliyatlı Doğumların Güvenliği
Sezaryen, diğerlerine oranla güvenli bir doğum yöntemidir. Komplikasyonlar genellikle, sezaryenin acil şartlar altında uygulanmasından veya daha önceden annede veya bebekte var olan sorunlardan kaynaklanmaktadır. Anestezi, antibiyotik, kan nakli, yetişkin ve neonatal yoğun bakım imkânları konusundaki tıbbi ilerlemeler sayesinde, çoğu durumda annenin riskleri ikinci plana itilmiş ve doğum sırasında bebeğe fiziksel bir zarar gelme olasılığı çok düşmüştür.
Ama tabii ki her ameliyat risklidir ve sezaryen ameliyatlarındaki riskleri belirli ölçüde artıran etkenler bulunmaktadır. Hamile kadın aşırı kiloluysa,sigara içiyorsa, ailesinde veya kendisinde daha önce tromboz görülmüşse, preeklampsi gibi hamilelikle ilgili bir sorun varsa veya epidural anestezi almasını engelleyen bir neden varsa komplikasyon riski artmaktadır.
Vajinal Doğum – Sezaryen Doğum
Vajinal doğum ve sezaryen doğum yapan kadınların doğum sonrasında yaşayabilecekleri olası komplikasyonları karşılaştırmak zordur, ama araştırmalar genel olarak, planlı sezaryene ilişkin risklerin daha marjinal olduğunu göstermektedir. Rahim mukozası veya idrar yolu enfeksiyonları ve doğum sonrası kanama riski, az da olsa artmaktadır. Vajinal doğumdan sonra emzirmek kolaylaşmaktadır ama doğumdan sonraki üç ay boyunca doğum sonrası depresyon ve cinsel ilişki sırasında acı duyma gibi sorunlar her iki doğum şekli için de geçerlidir. Sezaryen ameliyatından sonra hastanede daha uzun süre kalmanız gerekecektir. Büyük bir ameliyattan sonra iyileşmek, vajinal doğum sonrasına oranla çok daha zordur. Buna ek olarak, sezaryen ameliyatlarından sonra yetişkin yoğun bakımına alınmanız veya histerektomi gibi başka ameliyatlar da geçirmeniz gerekebilir. Öte yandan vajinal doğumdan sonra idrar tutamama ve ilerleyen yıllarda uterovajinal sarkma görülme riski artmaktadır. Yani özetlemek gerekirse her iki türün de avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
Bir Kere Sezaryen Olan Sonraki Doğumlarda Sezaryen mi Olmalıdır
Eskiden sezaryen ameliyatlarında rahme dik kesiler yapıldığı ve bu nedenler rahim kasları zayıfladığı için, doktorlar bir sonraki doğumun vajinal olmasını pek istemezdi. Günümüzde sezaryen ameliyatların çoğunda rahmin alt kısmına yatay veya enine çok daha ince kesiler yapıldığından, iyileşme daha çabuk olmakta ve bir sonraki doğumda yırtılma riski çok azalmaktadır. Yine de vajinal doğum sırasında rahim yırtılması riski sezaryene oranla çok daha fazladır ve özellikle de doğum uyarılmışsa, bu risk daha da artmaktadır. Genel olarak konuşmak gerekirse, eğer daha önce tekrarlanması muhtemel olmayan bir nedenden dolayı sezaryen doğum yapmış bir kadın bir sonraki seferde vajinal doğumu denemek isterse, yüzde 70 başarılı bir vajinal doğum yapacağı söylenebilir.
Aynı şekilde rahim çok hassaslaşarak sonraki hamilelikleri riske sokmadan önce, bir kadının en fazla iki sezaryen doğum yapabildiğini belirten söyleyişler çok eskide kalmıştır. Yara dokularından dolayı rahim kaçınılmaz bir şekilde zayıflamış olsa da teorik açıdan, kişinin durumuna da bağlı olarak bir kadının istediği kadar sezaryen doğum yapmasını sınırlayan bir gösterge bulunmamaktadır.
Ameliyathanelerde Neler Olacak
Aynı zamanda, zor çıkan yüzükleriniz hariç tüm takılarınızı da çıkartmanız istenecektir. Doktor ameliyat sırasında kanayan kan damarlarını yakmak için elektrikli bir alet olan diyatermi kullanacağı için, yüzükleriniz bantlanarak ısı iletmeleri önlenecektir. Vücudunuzun yakınında bulunan üzeri kapanmamış tüm metaller, yüzeysel bir yanığa veya derinin su toplamasına neden olacaktır. Ameliyat sırasında durumunuzun kötüleşmesi söz konusu olduğunda, anestezi uzmanının ten renginizi iyi bir şekilde görüp değerlendirebilmesi için makyaj ve ojelerinizi çıkartmanız istenecektir. Eğer eşiniz de ameliyata girmek isterse, Eğer bu bir planlı sezaryense ameliyathaneye yürüyerek gider, masaya oturarak veya yatarak epidural/spinal anestezi yapılmasını beklersiniz (Bkz. S. 313). Ama doğum başlamışsa ameliyathaneye yatakla götürülür ve içeri girdikten sonra ameliyat masasına alınırsınız. Etrafınıza baktığınızda çoğu hareket edebilen çelik masalarda duran çeşitli aletler göreceksiniz. Ameliyat masasının başında monitörler, düğmeler, tüp dolusu gazlar ve çok sayıda çekmecenin bulunduğu anestezi makinesini göreceksiniz. “Anestezi Uzmani, Çocuk doktorunun kullanması için bir ısıtıcı, oksijen tüpü ünitesi bulunmaktadır. Siz orada yatarken ameliyat hemşiresi veya ebe ameliyat için gerekli steril ekipmanları açarak masanın yakınına yerleştirecektir. Ameliyathanenin duvarları steril alet, eldiven, ameliyat elbiseleri, şırınga, iğne, pamuklu çubuk ve dikiş eşyalarıyla dolu olan raflarla kaplıdır.