SALGURLULAR
Ä°ran’ın Fars bölgesinde, 1148-1286 yıllan arasında, hüküm süren yirmidört OÄŸuz boyundan biri olan Salgurhı (Salurjlara mensup bir grup tarafından kuÂrulmuÅŸtu. Aynı zamanda Fars AtabeyÂleri de denilen bu hanedamn kurucusu Muzaffer ed-Dîn Sungur, Irak Selçuklu Sultam Muhammed’in saltanatı devrinÂde (1153-1160) düzeni alt-üst eden savaÅŸ ve mücadelelerden istifade ederek GüÂney Ä°ran’da kendi mevkiini saÄŸlamlaÅŸÂtırmıştı.
Salgurlular devrinde siyasî hayatta göze çarpan ilk kadın Bibi Terken HaÂtun idi. Bibi Terken, Yezd Atabeyi Kutb ed-Dîn Mahmud-ÅŸah (1228/9-1241/2)’m kızı olup, onun annesi de Kirman hakimi Barak’m kızı Yakut Terken idi. Bibi Terken, Salgurlulardan Atabey II. Sad’ın eÅŸi idi. Atabey II. Sa’d oniki günlük bir saltanattan sonra 30 Mayıs 1260’da öldü. Geride Muhammed adında bir oÄŸÂlu üe Abis ve Salgom isminde iki kızı kalmıştı. Atabey II. Sa’d’ın yerine heÂnüz çocuk yaÅŸta olan oÄŸlu Muhammed geçirüdi. Ancak yaşımn küçüklüğünden dolayı annesi Bibi Terken naibe olmuÅŸÂtu. Haris bir kadın olduÄŸu anlaşılan TerÂken Hatun devlet idaresini doÄŸrudan ele aldı. Muhtemelen kendisine destek ve taraftar bulmak için hazineden devlet büyükleri ve emirlere hediyeler verdi, ihÂsanlarda bulundu. Hace Nizâm ed-Dîn Ebû Bekr adındaki bir ÅŸahıs da vezirlik makamına getirüdi. Bibi Terken Hatun’un naibeliÄŸi devrinde Åžiraz halkı onun hakkında dediodu yapmış ve onu uÄŸurÂsuz kabul etmiÅŸlerdi. Dedikoduya sebep olaylardan birisi, onun Atabey II. Sa’d’Âın Türk memlûkleri arasında emsalsiz güzelliÄŸe sahip Åžems ed-Dîn Miyak üe olan yakın iliÅŸkisi idi. Halk, Åžems ed-Dîn’i kölenin sahibinin hürmet gösterümesi gereken haremine ihanet üe itham ediyordu. Bu rivayet ağızlarda efsane halini almış ve meclislerin de ÅŸarkısı olÂmuÅŸtu. Buna mukabil Terken Hatun halkının refahım saÄŸlama yolunda gayÂret göstermiÅŸ ve ülkeyi karışıklıklardan korumaya çalışmıştı.
Atabeylik tahtında oturan MuhamÂmed iki yıl yedi aylık bir hükümet devreÂsinden sonra sarayın damından düşerek öldü (20 Kasım 1262). Terken Hatun eÅŸinden sonra oÄŸlunun da ölümüne çok üzüldü. Matem günleri geçer geçmez devlet büyükleri üe atabeylik tahtına kiÂmin oturtulacağı hususunda müşaverelerde bulundu. Devlet erkânı ve ordu BaÄŸdat’ın MoÄŸollar tarafından zabtı saÂrasında Salgurlu kuvvetleri ile Hülagu’nun yanında bulunan ve cesareti bakıÂmından onun tarafından da beÄŸenilen Muhammed-ÅŸah b. Salgur-ÅŸah üzerinde karar kıldılar. Bu seçim, onun kızı SalÂgom ile evli bulunmasından dolayı TerÂken Hatun’un da tasvip ve desteÄŸini saÄŸlamış olmalıdır. Çünkü onun sayeÂsinde Bibi Terken Hatun Salgurlu DevÂleti üzerindeki nüfuzunu sürdürebilecekÂti.
Atabey Muhammed-ÅŸah devleti idare etmeye baÅŸlar baÅŸlamaz, duruma hakim olmuÅŸ, hazine ve askerleri kendi kontroÂlü altına almıştı. Ayrıca Bibi Terken HaÂtun’un sözlerine de iltifat etmiyordu. Bu durum Terken Hatun’un devlet üzerinde sürdürmek istediÄŸi otoriteyi engellemiÅŸ oluyordu. Muhammed-ÅŸah’ın Ä°lhanlı sulÂtanı Hülagu’nun emrine uymaması, TerÂken Hatun için kaçırılmaz bir fırsat olÂmuÅŸtu. Neticede Muhammed-ÅŸah sekiz ay hükümet sürdükten sonra atabeylikten indirildi. Bibi Terken Hatun onun atabey lige lâyık olmadığını, günahsızlaÂrı öldürdüğünü, ülkeyi tahrip etmeye çaÂlıştığını bildirerek Hülagu’nun yanına yolladı. Ayrıca ondan kurtuluÅŸunun seÂvinci ile Åžiraz’ı süsletti ve eÄŸlenceler terÂtip etti. Daha sonra da SelçukÅŸah b. Salgur-ÅŸah’ın atabey olduÄŸu ilân edildi.
Selçuk-ÅŸah atabey olduktan sonra Terken Hatun’un devlet idaresindeki kuvvetli durumunu anlamış görünüyor. Bu bakımdan onunla evlenmeyi tercih etti. Ayrıca Terken Hatun’un sahip olÂduÄŸu hazineyi kendi kontrolü altına alÂdı. Fakat o da çok geçmeden kardeÅŸi gibi içki ve eÄŸlence meclislerinde vakit geçirÂmeye baÅŸladı. Böyle bir içki meclisinde sarhoÅŸ iken Bibi Terken Hatun’un Åžems ed-Dîn Miyak ile arasında geçen dedikoÂduları hatırlayarak onu öldürttü. Selçuk-ÅŸah sabaha kadar içmeye devam etmiÅŸ ve kadehinden arta kalan ÅŸaraplaÂrı Terken Hatun’un kesik başımn yüzüÂne dökmüştü. Bu suretle muhteris TerÂken Hatun hiç beklemediÄŸi bir sonuçla hayatını kaybetmiÅŸ oluyordu. Ancak onun ölümü ile Salgurlu Devleti’nin yıÂkılmasına sebep olacak olaylar dizisi de birbirini takip etti. Selçuk-ÅŸah onun kızÂları Abis ve Salgom’u da Kaleyi Sefid’e gönderdi. Selçuk-ÅŸah daha sonra MoÄŸolÂlar tarafından öldürüldü (Åžubat 1264). Onun ölümünden sonra Salgurlu haneÂdanında atabeyliÄŸe iki kız kardeÅŸ, Abis ve Salgom namzet gösterildiler. Türk ve Åžul emirleri Abis üzerinde anlaÅŸtılar. Bu seçimde onun Hülagu’nun oÄŸlu Mengü Timur ile niÅŸanlı bulunması da rol oynamıştı. Böylece Atabey Abis adına sikke basıldı ve hutbe okundu.
Abis Hatun’un atabeyliÄŸinin ilk yılınÂda en büyük olay Kadı Seyyid Åžeref ed-Dîn Ä°brahim’in isyam idi. Seyyid Åžeref ed-Dîn Åžiraz’dan Horasan’a göç etmiÅŸ ve orada etrafına bilhassa Türkmenlerden müridler toplamıştı. Müridleri onÂdan birçok kerametler naklediyorlardı. Bir müddet sonra Seyyid Åžeref ed-Dîn Horasan’dan Åžiraz’a doÄŸru hareket etti ve yolda davete baÅŸladı, onun âhirü’l-zaman mehdisi olduÄŸuna inanan bir grup halk ona yoldaÅŸ oldular. Seyyid’in gayesi Åžiraz’ı ele geçirmekti. Neticede Åžiraz civarındaki savaÅŸta Salgurlu ve MoÄŸol askerleri Seyyid dahil birçok kiÅŸiÂyi öldürdü (Nisan/Mayıs 1264). Bu suÂretle onun taraftarları dağıltı ve isyan da bastırılmış oldu.
Abis atabey olduktan sonra Åžiraz’da bir yıl kaldı ve muhtemelen Seyyid Åžeref ed-Dîn olayından sonra anneannesi YaÂkut Terken tarafından yamnda kız karÂdeÅŸi Salgom da olduÄŸu halde Ä°lhanlı SulÂtam Hülagu’nun huzuruna götürüldü. O, Hülagu’nun onbirinci oÄŸlu Mengü TiÂmur, kız kardeÅŸi Salgom ve Yezd atabeyi Yusuf-ÅŸah ile evlendirildiler. Bundan sonra Fars, ismen Atabey Abis’in hakiÂmiyetinde görünmesine raÄŸmen, MoÄŸol ülkeleri araÅŸma dahil olmuÅŸ ve Ä°lhanlı sultanları tarafından gönderilen valiler ile idare edilmeye baÅŸlamıştı. Ancak Ä°lÂhanlı Sultam Ahmet Teküder (1282-1284), Fars’ın devamlı karışıklıklar içinÂde bulunması, ayrıca oradaki MoÄŸol ümerasından da memnun olmaması üzeÂrine Atabey AbiÅŸ’in Åžiraz’a dönmesine müsaade etti {Muhtemelen 1284 yılı baÂşı). Bu dönüşte, eÅŸi Mengü Timur’un saÂrayda büyük nüfuzu bulunan annesi OlÂcay Hatun’un da büyük yardımı olmuÅŸÂtu. Åžiraz halkı onun geliÅŸine çok sevindi, bütün mahalleler, pazarlar ve saraylar süslendi. Bir ay müddetle Åžiraz heyecan ve sevinç içinde eÄŸlendi. Atabey Abis tekrar Salgurlu tahtına oturdu. Vezirlik görevi yine Hâce Nizam ed-Dîn Ebû Bekr’e verildi. Ancak vezirin düşmanı olan Seyid Ä°mâd ed-Dîn Atabey AbiÅŸ’in ona ihsanlarından korkarak Ä°lhanlı kaÂrargahına kaçtı. Bu sırada Ä°lhanlı Devleti’nde saltanat deÄŸiÅŸikliÄŸi olmuÅŸ ve tahÂta Argun Han (1284-1291) geçmiÅŸti. Argun Han, Seyyid’den hoÅŸlanmış ve büÂtün Fars’ın idaresini ona verdiÄŸi gibi, emirlerin tayin ve azlini de onun seçimiÂne bırakmıştı. Ayrıca o, Atabey AbiÅŸ’in Atabey Zengî bir çok kere evlenmiÅŸti. Bu evliliklerin içinde siyasî bakımdan en önemlisi, Safvetü’1-Mülk Zümrüd HaÂtun ile olam idi. Safvetü’1-Mülk Zümrüd Hatun önce DımaÅŸk Atabeyleri (Böri-ler)’den Böri b. TuÄŸtegin’in eÅŸi idi. Bu hatun Böriler Devleti’nin siyasî tariÂhinde de önemli rol oynamıştı.
Böri’nin ölümünden (1132) sonra hanedanın başıÂna oÄŸlu Åžemsü’1-Mülk Ä°smail geçti. Ä°sÂmail’in bir av sırasında baÅŸarısız bir suiÂkastla karşılaÅŸması, onu hayatından enÂdiÅŸe eder bir duruma getirmiÅŸti. Bu seÂbeple gizlice Atabey Ä°mad ed-Dîn Zengî-ye baÅŸvurarak DımaÅŸk’ı teslim almaşım istedi. Ä°smail’in bu planının öğrenilmesi DımaÅŸk’ta bir ölçüde paniÄŸe sebep oldu. Åžehrin ileri gelenleri ve askerler durumu annesi Zümrüd Hatun’a anlattılar. NetiÂce olarak Zümrüd Hatun oÄŸlunun öldüÂrülmesine karar verdi ve bu tatbik edilÂdi.
Hatunun muhafızları Ä°smail’i 1 ÅžuÂbat 1135’te öldürdüler. Yerine kardeÅŸi Şıhab ed-Dîn Mahmud geçti. Zengî ise bir türlü DımaÅŸk’ı elde etmek fikrinden vazgeçemiyordu. Bu maksatla da Şıhab ed-Dîn Mahmud’a elçiler göndererek anÂnesi Zümrüd Hatun ile evlenmek istediÂÄŸini bildirdi. Neticede iki taraf bu evlenÂme konusunda anlaÅŸtılar. Ayrıca Zengî kendi kızım Şıhab ed-Dîn Mahmud ile evlendiriyordu. Zümrüd Hatun çehiz olarak Zengî’ye Hıms kalesini veriyorÂdu. Şıhab ed-Dîn Mahmud ise Zengî’nin çehizi karşılığında Ba’rin kalesine sahip olmuÅŸtu. Zengî ile Zümrüd Hatun’un bu evliliÄŸi 31 Mayıs 1138’de gerçekleÅŸti.
Tebrik için BaÄŸdat ve Mısır halifeleri ile Bizans Imparatoru’nun elçileri de düÂğünde hazır bulunmuÅŸlardı. Ancak ZenÂgî bu siyasî evlenme yolu ile DımaÅŸk’ı elÂde edemeyeceÄŸini anlayınca Zümrüd Hatun’u terk etti. Çok geçmeden Şıhab ed-Dîn Mahmud’un köleleri tarafından öldürülmesi (1139) ve yerine kardeÅŸi CeÂmal ed-Dîn Muhammed’in geçirilmesi, Zümrüd Hatun’un tekrar siyaset sahneÂsine çıkmasına sebep oldu. Eskisi kadar kudreti kalmayan bu hatun oÄŸlunun ölÂdürülmesine üzülmüş ve onun intikamıÂnı almak için Zengî’ye DımaÅŸk’a gelmesi için mektup yazmıştı. Zengî DımaÅŸk önüne gelip ÅŸehri kuÅŸattıysa da, bir süre sonra gördüğü mukavemet karşısında çekilmek zorunda kaldı.
Zengî ilk olarak büyük Türk emirlerinÂden GündoÄŸdu’nun dul karısı ile SelçukÂlu Sultam Mahmud’un isteÄŸi üzerine, evlenmiÅŸti. Ä°kinci evliliÄŸi Rıdvan b. TuÂtuÅŸ’un kızı Âmine Hatun ile olmuÅŸtu. Zengî 1134 yılında AhlatÅŸahlardan II. Sökmen’in kazı ile evlendi. Onun bu eÅŸi “Sökmeniyye Hatun” adı ile tanınmakÂtaydı. Zengî’nin Sultan Mahmud’un iki oÄŸluna atabey olduÄŸunu belirtmiÅŸtik. Bunlardan FerruhÅŸah Musul’da idi ve bu ÅŸehzadeyi Sökmeniyye Hatun terbiÂye etmiÅŸ ve büyütmüştü. Zengî Suriye Selçuklularından Rıdvan’ın atabeyi olan Cenah ed-Devle Hüseyin’in kızı ile de evlenmiÅŸti. Onun baÅŸka bir evliliÄŸi Artuklulardan TimurtaÅŸ’m kızı Safiye Hatun ile olmuÅŸtu (1139). Bu evlilik iki hanedan arasında bir dostluÄŸun kuÂrulmasını saÄŸlamıştı. Zengî’nin son evliÂliÄŸi muhtemelen 1139’dâ Ba’albek’i zapt ettikten sonra oldu ve Mu’in ed-Dîn Ãœner’den aldığı çok güzel bir cariye ile Halep’te evlendi.