Mezopotamya’da Kadın
Tarıma dayalı ekonomik hayatın hakim olduğu ilkçağ Mezopotamya’sında değişik siteler göze çarpmaktadır. Şöyle ki:
Sümer kanunlarında, zina yapan kadının ne öldürülmesine, ne de boşanmasına ait bir hüküm bulunmuyordu. Bu suçu işleyen kadın gözden düşer ve ailedeki itibarım kaybederdi. Sümer kanunlarında erkeğin ikinci bir kadınla evlenmesine müsaade ediliyordu. Bir kadın kocasına “Sen benim kocam değilsin” derse nehre atılırdı. Aym sözü koca karısına söylerse sadece bir miktar para cezası öderdi (13). Bundan anlaşıldığına göre, Sümer kanunları boşanmaya pek izin vermiyordu.
Akatlar’da, bir erkek bir kadım öldürürse ona karşılık katilin kızı ölüme mahkum edilirdi. Bir erkek, hiçbir zaman bir kadına karşılık olarak öldürülemezdi (14).
Babil’de meşhur Hamurabi (M.Ö. 2123-2081) kanunları hakimdi. Bunlar aslında Sümer kanunlarından alınmış, fakat daha mütekâmil hale konmuştu. Hamurabi kanunu tek kadınla evlenmeyi esas tutuyordu, ancak odalık bulundurmaya ve bazı hallerde birden fazla kadınla evlenmeye müsaade ediyordu. Bir adam birinin kızım öldürürse, öldürmesi veya hizmetçi yapması için ona kendi kızını vermek zorundaydı (15).
Hititler’de, ailenin mutlak hakimi baba idi. Çocuklarını isterse satar, isterse tazminat olarak başkasına verebilirdi. Kocası ölen dul kadın, kocasının karderüne veya babasına kalırdı. Hitit kanunı kardeşler arasında evliliğe müsaade ederdi. Aym işe ödenen ücrette, kadın erkeğin aldığının yansım alırdı (16).