Kardeş Kıskançlığı
Aynı evde bir kardeşin diğer kardeşini kıskanması tabii bir duygu olarak algılanmalıdır. Her çocuk özel ve farklı olmak, ilk olmak, öncelikli ve değerli olmak, beğenilmek arzusundadır. Karşıdaki kardeş olsa dahi bu duyguların kontrol edilmesi çocuk için kimi zaman gerçekten çok zor olabiliyor. Bu kıskançlık duygunun bir sorun olarak algılanmasından ziyade bu duygu ile çocuğun veya bireyin nasıl baş edebilmesi gerektiğini öğretmek ve ebebeyn olarak yapılması icap eden davranış şekillerini öğrenmektir.
Bu kıskançlıkta bir kardeşin diğer kardeşe hissettiği yoğun öfke hisleri ön plandadır. Kardeşinin daha ön planda olduğu,kendisinin geri planda kaldığı kardeşinin aile bireyleri tarafından daha çok sevildiği, her istediğinin yapıldığı, kendisinin 2 plana atıldığı, kendisine karşı sürekli haksızlık yapıldığı ve artık sevilmediği duygusu ile yalnız kalma, içe kapanma, devamlı öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile bu kıskançlık duygusu ortaya çıkar.
Çocukluk evresinde kardeşin gelmesiyle tahtının sarsıldığı ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı düşüncesi çocukta ön plana çıkar. Bu düşüncelerinkontrol altına alınabilmesi için aile bireylerinin aslında hiçbir şeyin değişmediğini, onun aile için hala çok özel ve değerli olduğunu ona davranış ve konuşmalarıyla hissettirmesi lazım. Bunu hisseden çocuk psikolojik olarak rahatlayacak ve kardeşine karşı olan tüm düşmanlık duygularını giderecektir.