Kadınlarda Söz Söyleme Yasağı
Doğu Türklerinde ve Kırgız Kazaklarında, halen sürdürülen bir gelenek vardır. Bu âdet, gelinin kocasının ailesindeki erkek akrabaların adını söyleyememeleridir. Yalnız akrabaların adım değil, bu adla ilişkisi olan kelimeleri de kullanamazlar.
Meselâ, kocasının akrabasından birinin ismi, Aydemir olsa, gelin ay ve demir kelimelerim de söyleyemez. Kadınlar bu gibi yasak kelimeler yerine onların eş anlamlarını veya uydurma isimlerini kullanırlar.
Kırgız, Altay ve Sagay kadınlarının en heyecanlı anlarında dahi söylenmemesi gerekenkeiimeleri büyük bir zekâ kıvraklığı ile değiştirip, yerine eş anlamlılarını söylemeleri dikkat çekicidir.
Bunların bu dil çabuklukları fıkralara da geçmiştir:
Kurt, koyun, tüfek, ırmak, orman, bıçak kelimelerini söylemesi yasak olan bir genç kadın ırmak yamnda bir kurdun, koyunlardan birini yakaladığım görmüş ve “sankırama” (ırmakın) öteki, “gölgelinin” (ormamn) bu yamnda “uluma” (kurt) “manrama” (meleme)’yi yakalamış tars eder, “keseri” (bıçağı) getiriniz diye bağırmış. Bu fıkra Altay, Kırgız ve Sagay Türklerinde az çok farklılıklarla söylenmektedir.
Kayınbabası veya kocasının akrabalarından birinin adı, Mehmed olursa genç kadın kelime-i şahadet getirirken bile, “Lâilâhe illallah beybabam adlı Resûlullah” diyor.Prof. Barthold “Uluğ Bey”in adı, Mehmet Taragay olduğu halde, nasıl nereden “Uİuğ Bey” diye meşhur olduğunu, bir türlü izah edememiştir (12). Halbuki Türk boylarındaki kadın sözlerini ve buna bağlı gelenekleri tetkik edenler için, bunun izahı çok basittir. Mehmet Taragay, Timur’un babasımn adı olduğundan, kadınlar için söylenmesi yasak olan kelimeler arasındadır.
İslâmiyet’in kabulünden sonraki devirlere ait bu örneklerin geleneklere bağlı olarak yerleştiği ve bu geleneklerin de, İslâmiyet’ten önceki devirlere ait olduğu anlaşılmıştır.
Gelinlerin akraba adım söylemeleri yasak olmasından dolayı, Kırgız, Kazak, Başkırt, Karakalpak, Altay, Sagay ve diğer Türk oymaklarına mensup kadınların hepsinde bu yasaklanmış sözleri görmek mümkündür (13).