I. Kutsal Dünya İçinde Ayısıtlar
I. Kutsal Dünya İçinde Ayısıtlar
Ayısıt, yaratıcı, bereket ve refah sağlayan dişi ruhlar zümresine verilen isimdir. Bunların bir kısmı insan yavrularım ve kadınları, bir kısmı da hayvan yavrularım ve dişi hayvanları korurlar. Ayısıtlar, dağımk halde bulunan hayat unsurlarım toplayıp birleştirir ve “kut” yaparlar. “Kut” adı verilen nesneyi ana karnındaki çocuğa üflerler, bu yolla çocuğa can verirler. Hâmile kadınlar dâima bu ruhların himayesinde bulunurlar. Kuğular ” Ayısıt “ların timsali sayılır ve bu sebeble bunlara dokunulmaz.Yakutların inanışlarına göre Ayısıtlar gökten, gümüş tüylü beyaz kısrak suretiyle inerler, yele ve kuyruklarım kanat gibi kullanırlar. İnsanları koruyan Ayısıtlar yaz günlerinde güneşin doğduğu yerde, hayvanları koruyan Ayısıtlar ise kış günlerinde güneşin doğduğu yerde bulunurlar.
Yakut kızları Ayısıt adına “tangora” (put) yapıp karyolalarının altına saklarlar. Kısır kadınlar çocuk vermesi için Ayısıt’a dua ederler. Gebe kadınlar, doğum yapacakları gün yaklaştıkça odalarını ve evlerinin çevresini çok temiz tutmaya çakşırlardı. Komşu çocuklarına ve hayvan yavrularına karşı şefkat gösterir ve onları doyururlar. Ayısıt geldiğinde herkes güler yüzlü, şen ve tok olmalıdır.
Ayısıt âyini yapmak için şaman masum ve hafif gençlerden dokuz erkek ve dokuz kız hazırlar. Şaman kızları sol yanına, erkekleri sağ yanma alıp halka teşkil eder. İlâhiler okuyup dansa başlarlar. Şaman muhtelif Ayısıtlara methiyeler söyleyerek göklere çıkmak için dua eder. Şaman böylece dokuz “oloh”u geçerek Ayısıtlarm dergâhına ulaşır. Yakut kadınlarına göre Altaylılarda sonun Umayı temsil ettiği gibi “son” Ayısıt’ı temsil eder. Yakutlarda, doğumdan üç gün sonra Ayısıt Hatun Tanrı teşyi edilirken “son” törenle bir çukura gömülür. Bu tören sırasında kahkaha ile gülen genç kadına Ayısıt’m girdiğine ve çocuğunun çok olacağım inanılır.
Yakutlardaki Ayısıt, eski Türklerdeki UmayIm paralelidir. Bu tanrıçaya kadınlar çocuk sahibi olmak için taparlar.
Altaylıların panteonunda “umay”dan başka iki dişi tanrı daha vardır. Âna Maygıl ve Ak ene. Ana Maygıl milleti koruyan bir dişi ruhtur, bu tanrıçaya “Ulus Ana”sı da denir.Ak ene veya Ak ana yaradılış efsanesinde yeralıraktadır. Efsaneye göre bu tanrıruh, ya kudretini büyük yaratıcıya ilham etmiştir. Altay yaradılış destanında Tanrı Ülgen, denizden çıkan Ak-Ana’nın tavsiyesine uyarak yeryüzünü yaratmıştır:Bir Ak-Ana var idi, yaşardı su içinde Su yüzünde görünerek Ülgen’e şöyle dedi:
-Yaratıcısın, şu kutsal sözü öğren.
Hep “yaptım oldu” de, başka söz söyleme
Hele de yaratırken: “Yaptım olmadı” deme.
Ak-Ana bunu söyledi ve kayboldu.
Denize dalıp gitti, bilinmez ne oldu
Ülgen’in kulağından bu buyruk hiç çıkmadı.