Hetaera
Eski Y’unan’da evlilik Yahudilerdeki gibi kutsallığa erişmemişti. Yunan erkekleri cinsel ve sosyal doyumlarını hetaera (heter) denilen kadın arkadaşları ile sağlıyorlardı. Bunlar eski Yunanda fahişelerin üst sınıfını oluşturuyordu. Toplumda fahişe olarak adlandırılmazlardı. Heterler, toplumsal konumu yüksek, entellektüel ve özellikle iyi konuşan kadınlardı. Bunu özellikle Demosten çok iyi betimlemiştir. “Kafa zevki için heterlerimiz, duyuların zevki için fahişelerimiz, ikisinin arasında da kulakların ve gözlerin zevki için flüt çalan, rakseden kızlarımız vardır”. Yunan erkeklerinin kültürel gereksinimlerini karşılayan heterlerin cinsel yetenekleri bazı vazo resimlerinde anlatılmıştır. Ancak müzik ve dans gösterileri heterlere değil, “flüt çalanlar” olarak anılan aulerideslere aittir. Heterler çeşit çeşit idi, uygulayacakları zenaate uygun olarak çocuk yaşlardan itibaren muhabbet tellalları tarafından yetiştirilirlerdi. Heterler devlete, ticari başarılarına göre vergi öderler ve hiç bir zaman fahişeler ya da pornialar (pornografi sözcüğü bundan türer) gibi hor görülmezlerdi. Başarıları ve özgürlükleri, yaşamları evdeki tekdüze işlerle sınırlı Yunan kadınları tarafından kıskanılırdı. Heterlerin geldikleri yer genellikle evlilik dışı cinsel etkinliğin varolduğu bir genelevya da bir taıpınaktı.
Heterierin üzerinde durulması gereken ana özellikleri, Atinalılar tarafından bolca ödüllendirilen tartışma yetenekleriydi. Yunan ve Roma’da klasik yazarlar davranışları tarihe geçmiş bu hetairlerden şık sık bahsederler. Epiküros’un öğrencisi olan heter Leontiun, felsefeyle uğraşmış ve Çiçero’nun ilgisini çekmiştir.
Hellenik dönemle birlikte Yunan erkekleri ile heterler arasındaki dostluk yıkıldı. Savaş tutsağı köle kadınların sayısı gittikçe arttı. Kişisel mülkiyetteki kadın sayısının artışı ile beraber heterler de kişisel mülkiyete girmeye başladılar. Toplumdaki konumlarını yitirerek, genelev çalışanları arasına katıldılar. Dolayısıyla heterler kültürel tüm etkinliklerini ortaya koyan fahişeler haline dönüştüler.