Hamilelikte Baba Adaylarının Görevleri

Gebe olmayan ama bebek bekleyen bir çiftseniz, hayatınızın neredeyse tamamını kapsayan bu bebek sahibi olma işinin neresinde olduğunuzu sorgulayabilirsiniz. Bir zamanlar babanın işi gebe bırakmak ve 10 ay sonra da bekleme odasını arşınlayarak doğum haberini beklemekti. Ama 21. yüzyılın babalan, ilk doktor randevusuna birlikte gitmekten tutun da doğumhanede doğum koçluğu yapmaya varana dek her aşamada etkin rol oynuyorlar.

Karnı burnunda olan ve tüm ilgiyi üzerine çeken siz olmasanız da olaya seyirci kalan biri değil de büyüyen aileniz için kollan sıvamış bir katılımcı olmak için yapacağınız çok şey var. 10 aylık gebelik süresi, ebeveyinliğe hazırlanmak için bir fırsat, geçiş sürecini tamamlayabileceğiniz değerli bir zaman dilimidir.
Bu bölüm baba adaylan için ayrılmış olsa da, buradaki bilgilerin çoğu biyolojik olmayan babalar ya da hemcins partnerler için de geçerlidir.

İŞİN İÇİNE NASIL DAHİL OLMALI?

İşte en başından beri partnerinizin gebeliğiyle yakından ilgilenmenin yolları ile ilgili bazı ipuçları:

Bir koşu gidip gebelik testi alın. İşin içine dahil olmak için hiçbir zaman erken değildir. Partneriniz ve siz, bebek sahibi olmak için çaba sarfettiyseniz, ya da böyle bir çabanız olmadıysa ama o gebe olduğunu düşünüyorsa, birlikte öğrenebilmeniz için gebelik testi almayı önerin. İlk kez o pembe ya da mavi çizgiyi görüp de ebeveyin olacağınızı onaylatmanın heyecanını paylaşın.

Doğum öncesi doktor randevularına gidin. Bütün doktor randevularında ona eşlik etmeye olanak bulamasanız da, ne yapıp edip ilk randevuya ve ultrasona girdiği bir başka randevuya birlikte gitmeye çalışın. Dk randevudan sonra birçok kritik karar almak gerekir ve yaptıracağınız bir takım isteğe bağlı testlerin neler içerdiğini birlikte dinlemenin yararlan olacaktır. Eğer biyolojik baba sizseniz, kendinizin ve ailenizin tıbbi geçmişi ile ilgili bilgileri doktoruyla paylaşmanız, onun doğum öncesi bakımı ile ilgili en doğru kararlan almasını sağlayacaktır. Ultrasona gebelik 18-20 haftalıkken girilir ve bu sayede rahmin içindeki bebeği görme, sağlık durumunu ve doğumun ne zaman gerçekleşeceğini öğrenme fırsatını elde etmiş olursunuz.

Partnerinizle konuşun. Gebe olmayan partnerler bilgilerin çoğunu doğrudan gebe olan eşten alırlar. Gebelik ilerledikçe, duygularınızı ve onun fiziksel duyumlarını konuşmanız önemlidir. Onun neler yaşadığını anlamanız kolaylaşır ve gebeliği hakkındaki bilgilerinize katkıda bulunur. Bebeğinizi tanıyın. Bir yandan eşinizin karnını okşayıp, bir yandan da bebeğinizle konuşun ve ona şarkılar söyleyin. Bebeklerin ana rahmindeyken duydukları sesleri tanıdıklarına dair kanıtlar var. 16-20. haftalardan itibaren bebeğinizin anne karnındaki hareketlerini hissedebilirsiniz. Her iki eş için de heyecanlı zamanlardır bunlar.

Kursa gidin. Doğuma hazırlık kursları size ve partnerinize doğum sürecinde yaşanabilecekler hakkında bilgi verdiği gibi yeni doğmuş bir bebeğin bakımını da öğretir. Partnerize sağlıklı bir yaşam sürmesi konusunda destek verin. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve bol bol dinlenme konularında onunla birlikte hareket edin. Bu sadece onun ve bebeğin sağlığı için değil, kendi sağlığınız için de yararlıdır. Eğer sigara tiryakisiyseniz sigara dumanındaki kimyasallar dolaylı olarak bebeğe zarar vereceği için, onun yanında sigara içmeyin. Bebek doğmadan önce sigarayı bırakma karan almanız daha da doğru olur. Her ikinizin de alkol alışkanlığı varsa, eşinizin alkol perhizine kendi tüketiminizi en aza indirgeyerek destek olun. 16-20. haftalardan itibaren bebeğinizin anne karnındaki  hareketlerini  hissedebilirsiniz. Her iki eş için de heyecanlı zamanlardır bunlar.

İLK ÜÇ AYLIK DÖNEMİ BİRLİKTE ATLATMAK:

Erkeğin elini kadının büyümüş karnı üzerinde gösteren, bebek bekleyen mutlu çift fotoğraflarını görmüşsünüzdür mutlaka. Evet, bunlar ikinci üç aylık dönemde çekilmiş fotoğraflardır genelde. Eğer bu her ikiniz için de ilk gebelikse, ilk üç aylık dönemin ilk haftaları epeyce zorlu geçebilir. Eşinizin görünüşü eskisinin tıpatıp aynısıdır (karnı 12 hafta civarından önce belli olmaz) ama akli dengesini tamamen yitirmiş gibidir:

• Sürekli olarak yüzünde kokmuş, bozulmuş bir yiyecek yemiş gibi bir ifade vardır.
• Yiyecek görünce kusar.
• Ona, sabah sabah kokusu onu hasta eden jambonlu yumurtayı hazırlamanın nereden aklınıza estiğini sorar.
• İki saat sonra açlıktan gözü dönebilir.
• Sebepli sebepsiz ağlayabilir.
• Sizi hep yanında isteyebilir ama Allah rızası için, ona dokunmamak koşuluyla. Soya sütü ilave edilmiş kafeini alınmış triple bir”moka karamel cafe latte”isteyebilir, hem de şimdi.
• Bunların bir kısmı şaka elbette, ama bebek sahibi olmuş akrabalarınız ve arkadaşlarınız, eşlerinin ilk üç aydaki davranışlarıyla ilgili böyle bir sürü örnek sıralayabilirler.

Ama şunu da göz önünde bulundurun. Eşinizin bedeninde gözle görülmeyen ama inanılmaz olan bir değişim meydana geliyor. Gebe kaldıktan sonraki ilk iki hafta içinde hormonları, bedenini bebeğe hazırlamak için harekete geçiyor. Hormon üretimindeki artış, bulantı, yorgunluk, ani ruh hali değişimleri, aşerme ve daha birçok semptomlara yol açıyor.

İşleri hem partneriniz hem de kendiniz için kolaylaştıracak şu ipuçlarını dikkate alın;

Bulantıyı tetikleyen şeyleri en aza indirgeyin. Gebeliğe bağlı bulantıya “sabah bulantısı” adı verilmesi yanlış bir adlandırma olabilir zira çoğu kadın, ilk üç ay boyunca 7/24 mide bulantısı çeker. Bulantı ve kusma, genelde 14. haftaya gelindiğinde azalır ama bu süre zarfında eşinize kök söktürür. Ona sık sık ama küçük öğünler hazırlamak, bol sıvı tüketmesini (zencefilli gazoz gibi) ve midesini bulandıran yiyecek ve kokulardan uzak durmasını sağlamak iyi gelecektir. Çok aç kalmasına izin vermeyin çünkü bu bulantıyı tetikler. Bu söylediklerimiz mide yanmasına ve kabızlığa da iyi gelir. Gece ya da sabah midesi bulanırsa diye başucuna sade krakerler ve sevdiği içecekleri koyun.Yeme içme tercihleri konusunda aniden fikir değiştirirse de sesinizi çıkarmayın.

Yorgunlukla savaşmasına yardımcı olun Partnerinizin vücudu gebeliğe hazırlanırken kalp atışları hızlanır ve nabzı yükselir, içindeki bütün bu faaliyetler onu yorabilir. Mümkün olduğunca dinlenmesini sağlayın (ama dırdır da etmeyin). Diyetinde yeterince protein ve demir olursa ve gün içinde yeterli fiziksel faaliyette bulunursa, yorgunlukla daha iyi başa çıkar. Yağsız et, tavuk, fasulye, kuruyemiş ve yumurta zengin protein ve demir kaynaklarıdır.

Ruh halindeki iniş çıkışları atlatmak Değişen hormon seviyeleri partnerinizi âdeta duygusal bir tahterevalliye bindirmiş gibidir. Bu doğaldır. Neşe ve coşku dolu olduğu bir anda birdenbire ağlamaya başlayabilir. Çoğu zaman neden böyle davrandığını kendi de bilemez ve o da sizin gibi bu duruma anlam veremeyebilir. Burada önemli olan fırtınayı atlatmaktır. İkinci üç aylık döneme geldiğinde hormon seviyeleri istikrara kavuşmuş olacağından ortalık epeyce sakinleşecektir. Fırtına geçene kadar ona bolca destek verin, yaptıklarını hoşgörün ve önemli kararlar almamaya bakın.

Bunların geçici olduğunu unutmayın ikinci üç aylık dönem başlar başlamaz çoğu kadının bulantısı azalır, kendini daha enerjik hisseder. Aslında, ilk dönemin sıkıntıları geride kaldığından ve karın büyüklüğü de henüz makul bir seviyede olduğundan, ikinci üç aylık dönem birçok çift açısından keyifli bir dönemdir. Bu dönem, birlikte bebek odasını hazırlamak gibi zevkli uğraşlarla geçireceğiniz bir dönemdir. Ama ağır eşya kaldırma ve badana -anne adayını boya kokusundan korumak gerek- işlerini mutlaka siz yapın. Bu dönemde kısa bir tatile de çıkılabilir.