Gerçek aşkın sinyalleri
Her aşk en en en en başlarda aynı başlıyor aşağı yukarı. Kalp çarpıntıları, heyecanlar..yerinde duramamalar… uzun süren telefon konuşmaları ve aşk sözcükleri ile süslenen mesajlar…. ve daha bir sürü şey…
Peki gerçek aşk’ı diğerlerinden nasıl ayıracağız..?
O heyecanlara kapılınca, gözlerimize inen perdeyi aralayıp, nasıl gerçekleri göreceğiz…? Zaman bize bir çok gerçekliği getiriyor… hep getirmedi mi..
Aşk söz konusu olduğunda, zaman kavramı bazen acıtır da oluyor ne yazık… Aşkın gerçek olup olmadığını başlarda anlamak çokta kolay değil.. ama öyle sinyaller var ki..
“Sanırım bu sefer gerçekten buldum” dedirtiyor…
….
Aşk‘ın gerçekliğinin en kilit noktası “özümsemek” galiba. En azından bana göre öyle..
Onu kendinden bilmek.. sen gibi görmek..
Bunun anlamı “Biz” olmak..
Asla ‘sen’ ve ‘ben’ telafuz etmemek.. öyle bakmamak..
Mutluluğu karşısında sevinmek… acısına içinin yandığını hissetmek..
Aşk hiç düşünmeden verebildiğimiz, kendimizden bile vazgeçtiğimiz zaman zaman. Gözlerimizin değil başka bir insanı, aynadaki yansımamızı bile doğru dürüst göremediği bir his.. Böyle zamanlarda mantık ile düşünebilmenin çok zor olduğunu biliyorum. Ama… Bir an durup düşündüğümüz zaman, daha önce hissettiklerimizden ayırmak çokta zor değil aslında…!
Yıllar içinde edindiğimiz alışkanlıklarımız, inançlarımız var.. hatta takıntılarımız belki… Ve bunlar doğrultusunda beynimizde “doğru” olarak inandığımız şeyler… insan halleri, tavırları ve tarzları. Aynı inançları aşk içinde besliyoruz bu kesin. Aşk’ın en ideal hali içinde belirlediğimiz belli noktalar var, ki bunlar bizi biz yapan şeyler aslında. Eğer yaşıyor olduğumuz ilişki o noktalara dokunuyorsa, eğer bildiğimiz doğruları sorgulamıyor, gerçekten kendimiz gibi davranabiliyorsak…
Sevdiğimiz insanın kendine has’lıklarını olduğu gibi kabul ediyor ve “onu öyle seviyorum.. bu yüzden seviyorum” diyebiliyorsak..
Küçücük bir tereddüt olmadan, etrafımızdaki herkese gururla “ben bu insana aşık oldum” diyebiliyorsak…
Nasıl göründüğümüz, nasıl konuştuğumuz, nasıl davrandığımız ile ilgili herhangi bir düzeltme politikası uygulamıyorsak…
Her sabah uyandığımızda, ona aşık olmak için yeni bir sebep bulmak çok kolay ise…
Beynimizdeki uzun vade planlarının olduğu fotoğraflara onu yakıştırabiliyorsak…
Gerçek aşkı bulduğumuzun sinyallerini almaya başlamışız demektir…
İnsanlar zaman içinde beraber yaşaya yaşaya birbirlerine benzerler. Sadece huyları değil, fiziki yapıları bile birbirlerine benzemeye başlar..
Bunun daha en başlardan olmaya başladığını fark etmek, aynaya her baktığınızda karşınızda aşık olduğunuz insanın dokunuşlarını fark etmekte ciddi bir sinyal bence…
Çın Çın Çın Çın…!!!!
Papatya SOMER