Gebelikte C*nsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
HERPES: İki tür herpes enfeksiyonu vardır. Tip I (HSV1) ağızda ve dudaklarda yaralara neden olur. Genital herpes olarak da bilinen Tip TJ (HSV2) ise vulvada, vajinada veya servikste ağrılı ülsere neden olur. Eğer annede, genital herpes enfeksiyonu ilk olarak doğuma yakın bir zamanda görülürse, bebeğin doğum sırasında enfeksiyonu kapma riski yüzde 10′dur. Enfeksiyonun, herpes ensefaliti veya menenjit gibi çok ciddi sonuçları olabilir, bu yüzden sezaryen yapılması önerilmekte ve doğumdan sonra bebeğe antiviral ilaçlar verilmektedir, ilk enfeksiyondan sonra anne bir sonraki bebeği koruyacak antikorlar üretir ama bu annenin yeniden enfeksiyon kapmasını önlemez. Hamilelikte ikincil genital herpes enfeksiyonu anne için hoş olmasa da bebeği etkilemez. Bu durumda en iyisi vajinal doğum yapmaktır.
Gonore: Gonore genellikle rahim ağzını etkileyen ama idrar yolu, rektum veya boğazda da görülebilen çok bulaşıcı bir bakteri enfeksiyonudur. Genellikle KLAMİDYA, TRİ-KOMONAS ve FRENGİ üe birlikte görülür. Enfeksiyonlu biriyle korunmasız cinsel ilişkiye girmek, vakaların yüzde 90′ında bulaşmaya sebep olur. Enfeksiyon belirtisiz seyreder veya vajinal akıntı, ağrı ve idrara çıkarken rahatsızlık gibi belirtileri olabilir. Fallop tüplerine zarar vererek DIŞ GEBELİĞE ve kısırlığa yol açan pelvik in-flamatuar hastalığının başlıca nedenlerinden biri bu enfeksiyondur. Hamilelik sırasmda görülen enfeksiyon zarların erken yırtılması ve erken doğumla ilişkilendirilebilir. Doğum sonrasında pelvik inflamatuar hastalığı ve sistemik yayılma (eklem ağrısı ve ciltte döküntü) riski artar. Hastalık en iyi rahim ağzından kültür alınmasıyla teşhis edilir ve penisüinli antibiyotiklerle tedavi edilir. Hamüelik sırasmda bebek enfeksiyon riski altında olmasa da doğum sırasmda organizmayla temas etmesi neonatal konjonktivite ve yoğun tedavi gerektiren septisemiye neden olabilir.
Klamidya: “Chlamydia trachomatis” adı verilen bakteri İngiltere’de en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Hastalığın görüldüğü erkeklerin yüzde 40′ında peniste akına, testis ütihabı ve idrar yaparken yanma gibi belirtiler görülse de, kadınların yalnızca yüzde 15′inde vajinal akıntı, pelvik ağrı veya idrar problemi gibi belirtiler görülmektedir. Belirti görülmediği durumlarda büe vajinada, rahim ağzında, rahimde, anüste, idrar yolunda veya gözlerde enfeksiyon olabilir ve çok ciddi sorunlara neden olabilir. Fallop tüplerine verilen zarar dış gebelik riskini artırır ve kısırlığa neden olur. Eğer doğum zamanında enfeksiyon varsa bebeklerin yüzde 40′ı enfeksiyonu kapar. Klamidya, körlüğe veya yeni doğan zatüresine neden olabüen neonatal konjunktivitin (göz enfeksiyonu) başlıca nedenlerindendir. Enfeksiyon antibiyotiklerle kolayca tedavi edüebüdiği için erken teşhis önemlidir.
Frengi: Frengi, Treponema pallidum adlı bir bakteri tarafından taşman bir enfeksiyondur. Ingütere’de hamüe kadınlarda yaygın olarak görülmez ama enfeksiyon bazı etnikgruplar arasında artmaktadır ve bebeğe verebileceği zararlar penisilinle erken tedavi sayesinde önlenebilir. Bu yüzden hamile kadınların hepsine rutin kontrolleri sırasında frengi testi yapılmaktadır. Enfeksiyonun ilk aşamasında, herpese benzeyen ama üç ila altı hafta boyunca süren bir ülser (şankır) ortaya çıkar. Tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon birkaç ayda ilerleyerek, ateş, kaşıntı, şiş salgı bezleri, kilo kaybı ve yorgunluğun görüldüğü ikinci aşamaya geçer. Tedavi edilmezse ilerleyen yıllarda üçüncül frengiye dönüşerek beyne, sinirlere ve diğer organlara zarar verebilir. Frenginin hamilelik üzerindeki etkisi, bakterilerin 15. haftadan sonra plasentadan geçerek fetüse bulaşabilmesidir. Hastalığı taşıyan hamile kadınların yüzde 70′i enfeksiyonu bebeklerine bulaştırır. Eğer fetüs ilk enfeksiyonu adatırsa doğumda hastalığın ikinci aşamasında olacaktır. Bu vakaların yüzde 30′unda ölü doğum görülür, diğer bir yüzde 30′luk kısımda da bebek doğumsal frengiyle doğar ve bebeklerde nöbet, gelişme geriliği, deri ve ağız yaralan, enfekte kemikler, sarılık, anemi ve mikrosefali gibi sorunlar görülebilir. Tek doz penisilin annedeki frengiyi tedavi ederek bebeğe geçmesini önler. Eğer gerekirse doğumda bebeğe ek antibiyotikler de verilebilir. Frengi tanısı konduğunda klamidya, gonore, FHV ve hepatit B ve C enfeksiyonlarına da bakılması gerekir.
HIV Enfeksiyonu: HIV enfeksiyonu yaygın olarak cinsel yolla, virüs bulaşmış iğne kullanımı, mikroplu kan ve kan ürünleriyle bulaşır. Batı ülkelerinde HIV enfeksiyonu daha çok homoseksüel/biseksüel erkekler ve heteroseksüel madde bağımlılarında görülmektedir. Londra’nın merkezinde HIV enfeksiyonu olan hamile kadınların oranı yüzde l’den daha azken bazı Afrika ülkelerinde bu oran yüzde 40 civarındadır. Hamile kalmak HIV virüsü taşıyan bir kadının sağlığını etkilemez ama bebek üzerinde ciddi sonuçlan vardır. Yaklaşık olarak HIV virüsüyle doğan bebeklerin yüzde 20’sinde doğumdan sonraki ilk yıl içerisinde AİDS görülür ve bebekler dört yaşından önce ölür. Bazılarında da altı yaşından önce AİDS ortaya çıkar. Doğum öncesinde yapılan rutin taramalar ve HIV pozitif olan kadınların tedavileri, virüsün bebeğe geçme riskini ve annede AİDS’in bir hastalık şeklini alarak ortaya çıkma riskini büyük ölçüde azaltır ve annenin ömrünü uzatır. HIV pozitif olan kadınlara hamileliğin son aylarmda antiretroviral ilaç kombinasyonu verilerek, bebek sezaryen doğurtularak, emzirmekten kaçınarak ve yeni doğan bebeği aktif olarak tedavi ederek, HIV virüsünün anneden bebeğe geçme oranı yüzde 20′den yüzde 2′ye düşürülebilmektedir. HIV virüsü taşıyan hamile kadınların maalesef çoğu pahalı ilaçların ve tıbbi müdahalelerin hayatlarını kurtarma imkânı olmadığı ülkelerde yaşamaktadır.
Trikomonas: Bu enfeksiyona, idrar yollarında ve vajinada bulunan Trichomonas vaginalis organizması neden olur ve enfeksiyon genelikle klamidya ve gonore ile birlikte görülür. Enfeksiyon belirti göstermeyebilir veya kötü kokulu sarı yeşil renkli köpüklü vajinal akıntıyla birlikte vajina ve idrar yolunda iltihap ve ağrı şeklinde ortaya çıkar. Hamilelikte görülen enfeksiyon yeni doğan zatürreesine neden olabilmektedir. Hastalığın teşhisi rahim ağzından alman sürüntü örneği veya vajinal örneğin incelenmesiyle konur. Enfeksiyon, hamilelikte ve emzirirken kullanılması güvenli olan metronidazol antibiyotiklerle tedavi edilir.
Bakteriyel Vajinoz: Kadınların yaklaşık yüzde 10′u ila 20’sini etkileyen vajinal akıntının nedenidir ama belirti göstermeyebilir. Bu genellikle ince gri renkli ağır ve kötü kokulu kaşıntı yapmayan bir akıntıdır. Vajinal yayma testinde bulunan ipucu hücreleri sayesinde tanı konur. Hamilelikte vajinadaki değişen hormonal ortam daha az asidik olduğu için bakteriyel vajinozda bulunan organizmaların büyümesi için uygundur. Hamilelikte görülen BV enfeksiyonu geç düşük ve prematüre doğumla yakından ilgilidir. Klindamisin veya metronidazol gibi antibiyotikler enfeksiyonu birkaç gün içerisinde geçirse de hamilelikte nüksetmesi sık rasdanan bir durumdur. Taramalar ve enfeksiyonlu kadınların her birinin tedavi edilmesi erken doğum oranını azaltmamıştır. Daha önce erken doğum yapmış olan kadınların bu enfeksiyona yatkınlığı bulunmaktadır ve enfeksiyon görüldüğünde testlerden ve antibiyotik tedavilerinden yararlanmalan gerekmektedir. Bkz. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ya da Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar