Gaznelilerde Sosyal Durum
Gazneliler devrinde “Harem”in mevcudiyeti kaynaklarda açıkça zikredilmektedir. Onların hakim olduğu bölgelerde yapılan arkeolojik kazılarda sözgelişi Leşker-i Bazar (Afganistan’ın güneyinde)’da bulunan Gazneli sarayında bir haremin yeri tespit edilmiştir. Harem ve hizmetkârlar ekseriya Sultan’la birlikte olurlar ve orduyla beraber seferlere de iştirak ederlerdi. Bu seferler sırasında özel çadırlarda barınırlardı. Ayrıca çok tehlikeli durumlarda harem halkım teşkil eden hükümdarın hatunu, annesi, şehzadeler ve hizmetkârlar sağlam kalelere gönderilerek muhafaza altına alınırlardı. Sultan’m ölümü ile yeni tahta çıkan hükümdar çok kere selefinin eşleri ve cariyelerinden arzu ettiğini devralırdı. Spitun Mahmud öldüğü zaman, Sultan’ın haremi ve cariyeleri kız kardeşi Hurre-yi Huttalı’nin nezareti altına bırakılmışlardı. Bunlar, çok geçmeden yaşadıkları sürece muhtaç duruma düşmemeleri için gelir getiren mülkler tayin edilmişti.
Muhammed kısa süren birinci saltanatından sonra tahttan uzaklaştırıldığı zaman sahip olduğu mülklerle beraber haremini de Mes’ud’a devretmek zorunda kalmıştı. Bu sebepten Türk bozkır hayatına kıyasla bu devredeki kadının hürriyeti daha azdı. Gazneliler kendi kadınlarım, hadım ağaları ve öteki ananevi refakatçileri ile, harem sisteminin içine hapsetmişlerdi. Sultan Behramşah (1117-1157)’ın haremde hastalanan bir esir kızı tedaviye gelen hekime müsaade etmeye pek istekli olmadığı rivayet edilmiştir. Buna mukabil istisnalar da görülmektedir. Sultan Mahmud’un sarayına gelen ve haremine giren bir Türk kadım vardır. Bu kadın yazar, şarkıcı, dil bilir ve güzel konuşurdu. Aynı zamanda Mahmud ile sohbet eder, oyun oynar ve kitap okurdu. Bu kadın başardığı bir işten dolayı sarayın özel kişileri arasına kabul edilmiş, yani Mahmud’un nedimesi olmuştu.