Eski Yunanda Kadın
Yunan sitelerinin en geliÅŸmiÅŸi sayılan Atina’da, kadın bütün hayatı boyunca ondan sorumlu olan bir erkeÄŸin otoriteÂsine baÄŸlı kalmaya mecburdu. Onu evÂlendirme iÅŸi o erkeÄŸe aitti. Kocasından veya babasından miras hakkı yoktu (19).
Eflatun’un diyaloglarından da anlaşılÂdığına göre, kendisi ve bütün Atinalı erÂkekler, yalmzca erkeklere ciddî aÅŸk varÂlıkları ÅŸeklinde bakıyorlardı. AÅŸk konuÂsu dahil, bütün ciddî konuların kadınlarÂdan uzak tutulduÄŸuna bakılırsa, AtmakÂlar arasmda kadının önemli bir yeri yokÂtu. Yunan mitolojisinde baÅŸa gelen büÂyük felâket ve musibetlerin sebebi Pandora adlı bir kadındı. Afrodit de üç ayn tanrıya ihanet ettikten sonra, nihayet alelade bir erkekle iliÅŸki kurmuÅŸ, ondan da “Kupid” adlı bir tanrı doÄŸurmuÅŸtu (20).
Görülüyor ki, kendi aralarında yaygın olan ihanet, zina ve fuhuÅŸ onların en kutÂsal mefhumları arasına da girmiÅŸtir. GüÂzel sanatlar, ilim ve felsefe alanındaki üstün yerine raÄŸmen, Atina ahlâktaki bozulma ve çözülme yüzünden çökmüştür.
Ispartalı kadınların öteki komÅŸularına göre biraz daha serbest hareket ettikleri görülmektedir. Ancak bu husus, onlara din veya kanun tarafından saÄŸlanmış deÄŸildi. Ä°sparta bir savaÅŸ sitesiydi. ErÂkekler devamlı savaÅŸla meÅŸgul olduklaÂrından, ister istemez bazı iÅŸler kadınlara kalıyordu. Böylece onlar da nispeten serbest hareket edebiliyorlardı. Bununla beraber Aristo, kadınlara saÄŸladıkları bu serbesti yüzünden I spartakları ÅŸidÂdetle kınıyor ve ayıpkyordu (21),