Eski Türk Kadınının Giyimi
İslâmiyet’ten önceki Türk kadının kıyafetleri hakkındaki bilgileri o devirde yazılmış, seyahatnamelerden, yapılmış duvar resimlerinden öğrenmekteyiz.
Türk kadınının giyim ve takısında önce kendi din ve âdetlerinin sonra da komşu ülkelerin geleneklerinin rolü olmuştur. Mani ve Budizmin tesirinin yamnda, Sasanî, Hind ve Çin kadınlarının giyinişleri ve kullandıkları kumaşlar Türk kadınına örnek olmuştur. Elbise, çok defa, ayaklara kadar inmekte, üstte bluz ve onun altında yine uzun eteklikler görünmektedir. Bele “bilbağı” denilen bir zarif kemer takarlardı. Süslerine çok düşkün olan kadınlar, başlarına ipek baş örtü örterler, kulaklarına ise kıymetli taşlardan yapılmış olan küpeler takarlardı. Boyunlarındaki uzun gerdanlıklar yine kıymetli taşlardan yapılmıştı. Etük denilen ayakkabı, terlik ve uçuk denilen çorap giyerlerdi.
982 senesinde Kaoch’ang’a gelen Çinli seyyah Wang Yente, kadınların çiçek desenleri ile süslü elbise giydiklerinden bahsetmektedir (17).