Eski Mısır’da Kadın
Tarımın çok erken çağlarda ortaya çıktığı Mısır halkını, Tanrı-Hükümdar (Firavun)lar yönetiyorlardı. Firavunların kendi kız kardeşleriyle evlendikleri bilinmektedir.
Mısır soyluları arasında kadının önemli sayılacak bir mevkii olduğu da sanılmaktadır. Ancak kadının miras ve mülkiyet hakkına sahip olduğu şeklindeki herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Aksine dul kadınların da köleler gibi korunmasını tavsiye eden dinî emirlerin varlığı, kadının kocasından veya babasından miras almadığı intibaını uyandırmaktadır (11).
Eski Mısır’da tarımdaki iş gücünün gereği olarak zamanla erkekler büyük önem kazandılar. Bunun sonucu olarak dindeki cinsel unsur da erkeklik organına tapma şekline dönüştü. Bertrand Russel, “Evlilik ve Ahlâk” adlı eserinde, erkeklik orgamna tapma şeklindeki inanç ve geleneklerin, eski Mısır ve Antikite çağın bütün putperest dinlerinde bulunduğunu, bunun Hıristiyanlığa rağmen yer yer bütün Ortaçağ boyunca devam ettiğini, birtakım belgelere dayanarak anlatır (12).