Burun Tıkanıklığı
Burun boşluğu, septum adı verilen burun orta kısmında bulunan ve dikey yönde uzanan yapı ile ikiye bölünür. Septum ön kısmı kıkırdak, arka kısmı kemik yapıda olup, üzeri mukoza ile kaplıdır. Gerek gelişim sırasında septumun aşırı büyümesi ve çervesine sığamayıp S veya C şeklinde kıvrılması, ya da buruna gelen darbeler sonucunda oluşan kırıklara bağlı olarak septum normal yapısını kaybedebilir. Septumun kıvrılması ya da kalınlaşması, burun içindeki hava yolunu daraltır veya tamamen tıkar. Burundan nefes alınmaması durumunda hasta ağızdan nefes almaya başlar ki bu duruma dayanılması çok zordur. Özellikle beslenme sırasında hasta nefes alamadığı için zorlanır, uyurken horlama olabilir, yine ağız solunumu nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonları ortaya çıkabilir.
Burun mukoza yapısı ve konkalar, burun içine giren havanın hem nemlenmesini, hem ısınmasını hem de zararlı tozlar veya parçacıkların filtre edilmesini sağlar. Burnun tıkalı olması durumunda bu işlevler ortadan kalkacak ağızdan alınan hava direkt olarak akciğerlere girecektir.
Septumun eğrilmesi bazen sadece hava yolunu daraltmakla kalmaz, burun şeklinde dıştan farkedilecek şekil bozukluklarına, eğrilmelere sebep olabilir. Acil durumlar dışında septum veya burun kemiklerine uygulanacak cerrahi girişimler için hastanın 18 yaşına gelmesi beklenir.
Genellikle septum cerrahisi uygulanacak hastalar eğer burunda şekil bozukluğu varsa, aynı ameliyatta estetik girişimin de yapılmasını isterler. Hem septum cerrahisi hem de burun estetiği aynı ameliyatta yapılabilmekte, özellikle eğri burunlarda bu uygulama daha avantajlı olabilmektedir. Ancak her iki ameliyatın aynı bölgede ve içiçe olması nedeniyle bazı çok önemli noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunlardan en önemlisi, septumdan kıkırdak ve kemik çıkarılırken, üstte ve önde ortalama 1 cm. eninde bir köprü bırakılması gereklidir. Buna dikkat edilmemesi halinde burun sırtında çökmeler ya da burun ucunda şekil bozuklukları ortaya çıkabilir.
Ayrıca yapılan hatalardan diğeri de bu kısımlar bırakıldığı halde ameliyat sırasında yırtılabilmesi ya da kırılabilmesidir. Yine septum cerrahisinde önemli bir konu, septum mukozasının korunmasıdır. Dikkatsiz veya özensiz yapılan ameliyatlarda, mukoza parçalanabilmekte yada yırtılmalar ve doku kayıpları sonucunda “septum perforasyonu” denilen burun orta kısmında deliklerin oluşmasıdır. Bunların onarılması için ayrıca ameliyat gerekecektir.
Septum cerrrahisinde amaç, eğer kalınlaşan ya da kıvrılan kısımlar varsa, öncelikle bir takım çiziklerle (skorlama) kıkırdak şeklinin düz hale getirilmesi, getirilemiyorsa, bu kısımların zarlarının (perikondrium) korunarak çıkarılmasıdır. Bazı durumlarda, çıkarılan kıkırdak çeşitli metodlarla örneğin birtakım dikişlerle düzleştirilerek tekrar yerine konabilir.
Burun tıkanıklığına neden olabilen diğer bir sebep ise, burun boşluğunun yan duvarlarında bulunan “konka” adı verilen mukoza kıvrımlarının kalınlaşması ve hava yolunu tıkamasıdır. Özellikle tekrar eden enfeksiyonlar, sinüzit (yanaktaki kemik içindeki hava boşluklarının iltihabı) gibi durumlar konkalarda büyümeye sebep olabilir. Konkaların büyümesi ayrıca sinüzit nedeni de olabilir. Bu durumda konkaların büyüyen kısmının ya koterize edilerek yakılması, ya da kısmen kesilerek çıkarılması gerekir. Ancak gereğinden fazla konka çıkarılması da yine zararlı olup, burunda kuruluklara ve enfeksiyona neden olabilir. Çıkarılacak kısmın miktarının çok hassas ayarlanması gerekir.
Diğer önemli konu hava yolundaki tıkanıklık açılırken, önden arkaya tamamının değerlendirmeye alınmasıdır. Ön tarafa çok iyi bir girişim yapılıp arka tarafta eksik kalacak bir septum girişimi hiç bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle ameliyat sırasında havayolunun tamamının açılıp açılmadığı iyice kontrol edilmelidir. Septum girişimlerinde ameliyat sonunda septuma hafif bir basınç uygulayarak kanamaların önlenmesi ve dokular sertleşene kadar belli bir şekilde kalması amacıyla burun boşluklarına özel tamponlar uygulanır.
Hastaların önemli bir korkusu da bu tamponların çıkarılması sırasında oluşabilecek ağrı ve acıdır. Günümüzde artık eskiden kulllanılan uzun tamponlar yerine çok daha kısa olan ve içinde kanama durdurucu özelliği olan maddeler bulunan özel tamponlar kullanıyoruz. Bu tamponlar çıkarılırken de hasta neredeyse hiçbirşey hissetmemektedir. Tamponlar ortalama 2-4 gün burun içinde tutulmaktadır. Daha uzun süre tampon burun içinde bırakılacak olursa çeşitli enfeksiyonlar oluşabilir. Çok zorunlu ise tampon çıkarılıp yenisi konabilir. Konulacak tampon hiçbir zaman aşrı büyük olmamalı septum dokusunu çok sıkıştırmamalıdır. Aksi halde septum mukoza dokusunun kanlanması bozularak enfeksiyonlar, nekrozlar ve sonuçta septum delinmeleri oluşabilir.