Birlikte Zaman Geçirmek
Birlikte zaman geçirmekle, sevginin hissettirilmesi arasında yakın bir ilişki olduğunu anlamak için sevgi yaşantısıyla ilgili; kendi içsel deneyim yorumlanmzı hatırlamanızda yarar vardır. Sevgiyle ilgili kendi beklentilerinizi düşünün. Eşinizin sizi sevdiği düşüncesine, sizinle birlikteyken, gerçekten sizinle olduğunu hissetmeniz sonucunda varmış-sınızdır. Ya da sizi sevdiğini söyleyen insanlar, mutlaka size “kaliteli bir birliktelik” sunmuş, size özel olduğunuzu hissettirecek anları yaşatmışlardır.
Sevgiliyle yapılan her iş anlamlıdır. Sizin değerler dünyasında hiç yerini bulmamış – hatta saçma – bulduğunuz işler bile sevgiliyle yapılıyorsa, seven kişi için o dakikalar anlam ve duygu yüklüdür. Çünkü, sizin için yapılan iş değil birlikte yapılan işin merkezinde sevdiğiniz insanla yapılıyor olması önem taşımaktadır. “Gönül ne çay ister ne çayhane, gönül sohbet etmek ister çay bahane” ifadesinde insan ruhunun asıl ihtiyacının paylaşım olduğu vurgusu da oldukça manidardır. Çocuklar için sizinle olmak da böyle bir şeydir. Çocuklara kaliteli zaman ayırmak ve onlara içi dolu beraberlik sunmada en önemli şey, olayın kendisi değil, bir şeyleri birlikte yapıyor olmanız ve bir arada olmanızdır. Çocuklar sizinleyken, birlikte yapılan işi değil, o işin sizinle yapılmasını önemserler. Onlar için, birliktelik anlarında, aktarılan duygular, iletilen mesajlar, paylaşımın iç dünyalarındaki yansımaları anlam taşır. Birlikte zaman geçirirken çocuklar “Sen önemlisin, seninle birlik-te olmaktan hoşlanıyorum, sen benim için değerlisin, önceliğim sensin, vaktimi sana adıyorum” iletisini aldıkları için kendilerinin anne babalarının gözünde en önemli ve vazgeçilmez bir varlık olduğuna inanırlar. İşte böylelikle sevildiğini hisseder çocuk. Çünkü gerçekten de anne babası zamanıyla, duygularıyla, neşesiyle, mizahıyla, bilgisiyle, sevgisiyle, bakışıyla tüm varlığıyla kendisine ait olmuştur, gerçekten de kendisini ona vermiştir. Bu nedenle paylaşım anları çocukların zihin ve duygu dünyalarında çok derin izleri olan zengin, uyarıcı ve kalıcı fevkalade önemli etkilerdir.
Çocuğu “oyalamak” onunla vakit geçirmek değildir. Birlikte geçirilen süre içerisinde önemli olan “nitelikli ve kesintisiz bir beraberlik kurmaktır”. Anne ve çocuk arasında gerçek bir ilişki ve paylaşımın yaşandığı dakikalar önemlidir. Eğer paylaşılan etkinlikten çocuğunuz kadar kendiniz de haz alıyorsanız bu gerçek bir paylaşımın belirtisidir. Çocukları bir birey olarak algılamak gerektiğini hatırlayacak olursak, eşinizle dostunuzla vakit geçirirken nasıl gerçek bir paylaşım içinde bulunuyorsanız, çocuğunuza karşı da aynı bir ciddiyet içerisinde bulunursanız, çocuğunuzun gözünde otorite ve saygınlığınız bakımından terfi alırsınız. Hem başka bir işle uğraşıp hem de çocuğunuzla vakit geçirmek, sadece anları geçiştirmektir. Ya da onunlayken aklınız başka bir işle doluysa yine gerçek bir paylaşımın yakalanması güçtür. Sabahtan akşama kadar çocuğun yanında olmak, ona göz kulak olmak, duygusuz ve kuru bir iletişimle ihtiyaçlarını gidermek, karnını doyurmak onunla beraber olmak değildir. Bir işle meşgulseniz, duygusal olarak çocuğunuza vakit ayırmaya hazır değilseniz neden vakit ayırmayacağınızı, çocuğunuza anlayacağı bir açıklıkla ifade etmenizde yarar vardır. Yapamadıklarınızın gerekçelerini söylediğinizde, halinizi o küçük kalplere arz ettiğinizde, çocuğunuz tarafından sonsuz anlayış göreceğinize emin olabilirsiniz. Çocukların kendi dillerinde konuşulduğunda, onların hayattaki en anlayışlı varlıklar, en vefalı dostlar olduğunu göreceksiniz.
Çocuğunuzla vakit geçirmezseniz, sizin yerini dolduracağınız zamanı başka şeyler doldurur. Sonunda hiç istemediğiniz bir şey olur; istediğiniz davranışı ve alışkanlıklar kazandıramaz, sevgi iletiminin gerçekleşmemesine bağlı olarak saygınız ve otoriteniz, onun dünyasındaki yeriniz zayıflar, sarsılır gün gelir yok olur. Zamanla sizinle vakit geçirmek yerine, sizin yerinizi alan tv, arkadaş ya da başka kişi ve etkilerin terbiyesinde eğitilmeye başlar. Tv çocuğunuza bakıcılık dadılık yapıyorsa, çocuğunuz tv. programlarının etkisi altında davranışlar sergilemeye başlar, kişiliği bu programların iletileriyle şekillenir. Çocuğunuz, büyüdüğünde, yaşlandığında seksen yaşma da gelse sizinle ilgili zihninde canlanan ve yüzünde tebessüm bırakan değerli hatırları olmalıdır. Çocuklara kaliteli zaman ayırmak sanıldığından da önemli ve değerlidir. Şu kadarının söyleyelim ki; çocuğunuz büyüdüğünde sizinle birlikte geçirdiğiniz zamanlara ait hatıralarının olmaması, belleklerinde kayıt edilmiş, sizinle ilgili saklanmaya değer özel hatıralarının olmaması ya da hatıralarının berbat, acı veren sahneler olması hem onlar için hem sizin için büyük bir yoksunluk olacaktır. Kendileri için o denli kıymetli varlıkları olan çocukları tarafından anımsanmamayı ya da hayırla anılmamayı kim ister ki?