Battal Gazi Destan’ında Evliya Olarak
Battal Gazi Destanı’nda İslâmî motiflerin kesafeti, kadın tiplerini de etkiler. Diğer destanlarda görmediğimiz evliya kadın tipi bu destanda ortaya çıkar.
Rastladığımız evliya kadınlardan ilki RÂBİÂ HATUN’dur. Râbiâ Hatun aynı zamanda tarihî bir şahsiyet olarak da bilinir.Rivayetlere göre Milâdî 713 yılında Basra’da doğmuş ve 801’de yine aynı yerde vefat etmiştir. Bu tarihler VIII. aşıra tesadüf eder ki, destamn meydana gelişinde en mühim sebeplerden biri olan, Emevîlerin Bizans üzerine seferleri de bu asırdadır.
Râbiâ Hatun zor zamanlarda Battal Gazi’nin yardımına yetişir ve bulunduğu durumdan çıkış yolunu gösterir. Bir defasında zehirlenen Battal Gazi’yi, getirdiği ilaçla şifaya kavuşturan O’dur.Aniden, omuzunda bir seccade, ayağında nalın, elinde bir âsâ olduğu halde görünür. Görevini tamamladıktan sonra, yine aniden kaybolur. Tasavvuf ehlidir. O’nun söylediği tasavvufî şiirleri, ikinci karşılaşmalarında Battal Gazi kendisine okur.
Battal Gazi, büyücülerle çarpışırken zor durumda kalır ve imdadına yine Râbiâ Hatun yetişir.
Evliya olmasalar bile, o dereceye yakın bir mevkiide gösterilen iki kadın şahıs daha destanda yer alır. Bunlar Selçuklu Sultam Gıyaseddin Keyhüsrev’in eşi ÜMMÜHAN HATUN ve onun yakın dostu KADINCIK ANA’dır.
Ümmühan Hatun rüyasında Battal Gazi’yi görür. Battal Gazi ondan, mezarım bulup türbesini yaptırmasını ister. Rüya bir çok defa tekerrür edince, Ümmühan Hatun Battal Gazi’nin gömüldüğü yeri araştırır, buldurur ve oraya türbesi ile müştemilâtım yaptırır.
Dünya işlerinden el çeker. Bütün servetini Allah yoluna harcar. Battal Gazi’nin türbedarlığını yapacak dereceye gelir. Vefat edince oraya gömülür.Kadıncık Ana da Ümmühan Hatun’un çok yakın bir dostudur. Ondan hiç ayrılmaz. Kadıncık Ana da vefat edince Battal Gazi’nin türbesine gömülür.