Baş dönmesi
Hastalar baş dönmesinin; ‘’ etrafımda her şey dönüyor, yer altımdan kayıyor ’’ gibi sözcüklerle anlatırlar.
Baş dönmesine hemen her zaman eşlik eden bulantı, kusma, yürümede zorluk eşlik eder.
Psödovertigo ise, hasta tarafından sersemlik hissi, havada ya da bulutlarda yürümek gibi aktarılır. Psödovertigo en sık görüldüğü tablolar, anksiyete atakları, ağır anemiler (kansızlık), hipotansiyon (düşük tansiyon) ve hipoglisemidir (düşük şeker düzeyi).
Vertigoları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Nörolojik Kökenli Vertigo:
Bu tür baş dönmesi bazı epilepsi (sara hastalığı) türlerinde ender de olsa görülür. Beynin Cerebellum denen kısmının hasarlarında; baş dönmesi görülür. Nörolojik kökenli baş dönmelerinde, baş dönmesine eşlik eden başka semptomlarda vardır.
Meniere Hastalığı:
Tekrarlayan baş dönmesi atakları, kulak çınlaması ve zaman içerisinde tekrarlayan ataklarla yerleşen sağırlık vardır. Tipik bir atakta; ani başlayan birkaç dakika ile saatler arasında süren baş dönmesi ve değişen şiddette kusma bulunur. Kulakta çınlama vardır. Atak sıklığı hastadan hastaya farklılık gösterir.
Pozisyonel Vertigo :
Başın ani pozisyon değiştirmesine, gövde uyum sağlayamaz ve yataktan kalkma; başın çevrilmesi v.b. nedenlerle baş dönmesi atakları ortaya çıkar. Ataklar, genelde bir dakikadan az sürer. İşitme ve çınlama baş dönmesine eşlik etmez. Bazen yaşlılarda bu tür baş dönmesi; birkaç saniye sürer ve yıllarca devam eder.
Vestibüler Nörinit:
Sıklıkla tek bir baş dönmesi atağı ile beliren selim bir tablodur. Bu türde de, çınlama ve sağırlık yoktur. Hastalar, genelde genç-orta yaş erişkinlerdir. Hastaların hemen hemen hepsi, birkaç hafta önce geçirilmiş üst solunum yolu (grip vs..) enfeksiyonu bilgisini verirler. Bu baş dönmesinin nedeni, tam ispatlanmamış olsa da virüs denen bir mikrop türü sorumlu tutulmaktadır. Vertigo atağı ve kusma günler içinde şiddetini azaltarak geçer. Ani hareketle başlayan fenalık hissi ise, haftalarca kalabilir.
Tanı ve Tedavi:
Baş dönmesi ile başvuran hastayı, hekim iyice dinlemeli, detaylı bir muayene ile düşündüğü baş dönmesi türünü, hastaya yaptırdığı tetkiklerle doğrulamalıdır. Bu tetkikler, baş dönmesinin türü doğru tespit edildikten sonra baş dönmesine sebep olan bir etken varsa, bunun tedavisi yapılmalıdır. Hastalıkla ilgili; hasta ve hasta yakınına bilgi verilmeli ve baş dönmesinin tedavisi düzenlendikten sonra hastanın tekrardan hekim ile ilişki kurulması önerilmelidir.