Kan Zehirlenmesi
Çok hızlı üreyen mikroplar, vücudu zayıf buldukları takdirde, sürüler halinde dokuya hücum ederler. Zayıf buldukları noktada damarları delip kana karışırlar.
Bilhassa iltihaplı yaralarda mikropların kana karışma ihtimali daha yüksektir. İşte, ne şekilde olursa olsun, mikropların kana karışması hâdisesine “Kan zehirlenmesi” veya tıptaki adı ile “septisemi” diyoruz.
Hızlı üreyen mikroplar, en fazla bademcik, diş eti, sümük bezleri, safra kesesi, böbrek ve rahim gibi iltihap kapma riski yüksek olan yerlerden kana karışmaktadırlar.
KANIN ZEHİRLENDİĞ1 NASIL ANLAŞILIR
-Uyuşukluk, halsizlik, yorgunluk şeklinde kendisini hissettirmeye başlar.
-Hastanın ateşi sabahları az yükselmekle beraber; akşamları 40-42 dereceye kadar çıkar. Ateş yükselmesi ile birlikte titreme nöbetleri görülür.
-Tırnaklarda morarma, deride hafif kırmızı lekeler belirir.
-Dil kuru, cilt serindir.
-Terleme ve nabzın giderek hızlanması kan zehirlenmesinin en belli özelliğidir.
-Ayrıca hastanın bünyesine bağlı olarak sarılık, ishal, kusma, böbrek iltihabı; eklem yerlerinde şişlik, kalp sıkışması gibi kana karışan mikrobun cinsine göre değişen belirtiler de ortaya çıkabilmektedir.
Mikroplar vücuttaki bütün kanda dolaştıklarından bunlar vücudun herhangi bir tarafında apseler veya ikinci derecede enfeksiyonlar meydana getirebilirler: Cilt dokuların altında, ak ve karaciğerlerde, beyinde vb.
Ne Yapmalı?
• Kan zehirlenmesinin evde, kendi imkânlarınızla, tedavisi mümkün değildir.
Önceki yıllarda septisemiye yakalananların ölüm oranı çok yüksekti. Günümüzde ise söz konusu bakterinin kan kültürü yoluyla saptanması ve sonra hastaya gereken antibiyotiklerin verilmesiyle septisemiye yakalanan hastaların büyük çoğunluğu bu zehirlenmeden kurtarılmaktadır.