Felç-İnme
İnme (felç) (ingilizce: stroke), beyin kan akımının bozulması sonucu oluşur. Nasıl ki kalpte bu olay olursa kalp krizi diyoruz. Buna da bir yerde beyin krizi diyebiliriz. Bozulan kan akımı sürekli olursa beyin hücreleri canlılığını koruyamaz ve kalıcı beyin hasarı oluşur.
Bildiğimiz gibi kalbi besleyen damarlardan birinde tıkanma olursa kalbin o bölümünün beslenmesi bozuluyor ve o bölge uzun süre kansız kalırsa kalp krizi (miyokart infarktüsü) oluşuyordu. Aynı olaylar beyinde de olabilir. Bunun adına da inme (felç) diyoruz.
İnme hakkında gerçekler
-İnme, kalp hastalığı ve kanserden sonra en önemli 3. ölüm nedenidir,
-Ciddi ve çok uzun süreli sakatlıkların en baş nedenidir,
-Her 15 ölümden birinden inme sorumludur,
-İnmeye bağlı ölümlerin %50’si hasta daha hastaneye ulaşamadan oluşur,
-ABD’nde her yıl 700.000 kişide inme oluşmakta (her 45 saniyede 1 kişi), 160.000 kişi ise inme nedeniyle ölmektedir. İnme gelişenlerde, 500.000 hastada ilk atak, 200.000 kişide ise tekrarlayan ataklar meydana gelmektedir.
İnme hakkında bilgi edinmeden önce en önemli organlarımızdan biri olan beyin hakkında biraz bilgi sahibi olalım:
İnsanlarda beyin, vücut ağırlığının yalnızca %2’sini oluşturmasına rağmen, kan dağılımının %15’ini alır. Dolayısı ile beyinin kana gereksinimi çok önemlidir. Öyle ki beynin kan akımı kesintiye uğrarsa saniyeler içinde şuur kaybolur. Beyin tüm kan akımı 3 dakikadan fazla kesintiye uğrarsa beyin hücreleri geriye dönüşsüz bir biçimde harap olur. Böyle bir durumda kalp ve diğer bütün organlar çalışsa bile beyin fonksiyonları asla geri dönmez. Buna beyin ölümü veya bitkisel hayat diyoruz. Bundan dolayı organizmamız diğer organlarımız kana daha fazla gereksinimi olsa bile beynin kan akımını azaltmaz. Beynin kan akımı 2 çift arter tarafından sağlanır: internal karotid arterler ve vertebral arterler.
İnme nasıl olur?
İnmenin 2 tipi vardır:
-İskemik (kan azlığına bağlı) inme: Beyinde infarktüs sonucu oluşur. Mekanizma kalp krizine benzer. Bilindiği gibi kalp kası hücreleri yeteri kadar kansız kalırsa kalp krizi oluşur. Beyindeki infarktüs de değişik nedenlerden dolayı beynin kan damarlarının tıkanması ve böylece beynin beslenmesi bozulduğu zaman olur. Damarın tıkanması beynin kendisine ait olan damarlardaki aterosklerozdan dolayı daralıp tıkanması sonucu olabileceği gibi vücudun değişik yerlerinden gelen pıhtıların beyne kan getiren damarlar yolu ile beyne gelip beyini besleyen damarları tıkaması sonucu da olabilir. İskemik inmeler tüm inmelerin %80-85’ini oluşturur.
-Hemorajik İnme: Hemoraji “kanama” denmektir. Beyin içindeki damarların yırtılmaları sonucu olur. Damar dışına çıkan kan beyin dokusuna bası yapar ve bası altında kalan beyin hücrelerinde hasar ve ölüm oluşur. Hemorajik inmenin en büyük nedenleri hipertansiyon ve beyin anevrizmalarıdır. (Anevrizma: Damar duvarında, damarın incelmesi ve zayıflaması sonucunda baloncuk oluşması).
İnmede Şikayetler nedir?
En sık görülen şikayetler:
-Yüz, kol, bacak veya vücudun bir yarısında uyuşukluk veya güç kaybı,
-1 veya 2 gözde görme kaybı veya azalması (perde inmesi gibi),
-Konuşma kaybı, konuşmada veya konuşulanları anlamada güçlük,
-Bir neden yokken şiddetli ve ani baş ağrısı,
-Yürümede dengesizlik.
Bu şikayetler olduğu zaman ne yapmalıyız?
İnme acil tedaviyi gerektirir. Acilen hastaneye gidilmelidir.
İnme önlenebilir mi?
İnmelerin %50 kadarının önlenmesi mümkündür: Bunun için inmeye yol açan risk faktörleriyle mücadele önemlidir:
Kontrol edilebilir risk faktörleri:
-Hipertansiyon
-Atrial fibrilasyon
-Kontrolsüz şeker hastalığı
-Kolesterol yüksekliği (>200 mg/dl)
-Sigara
-Alkol (fazla miktarda)
-Kilo fazlalığı
-Beyne giden boyun damarlarında (karotis arterler) ve/veya koroner damarlarda hastalık olması
-Kontrol edilemeyen risk faktörleri:
-Yaş (>65)
-Cins (erkeklerde inme daha sık. Ancak kadınlarda daha ölümcül seyrediyor)
-Ailede inme olması
Görüldüğü gibi risk faktörleri kalp damar hastalıkları için geçerli olan risk faktörlerine oldukça benziyor. Özellikle kişilerin inme riski yönünden değerlendirilmesi ve mevcut olan risk faktörleriyle (tabii ki kontrol edilebilir olanlarla) mücadele edilmesi çok önemli.
Geçici İskemik Ataklar (TIA)
Bazı hastalarda inmeden önce inmenin olabileceğine dair ön işaretler olabilir: Bunlar yukarıda bahsettiğim inmede görülen şikayetlerin kısa süreli (24 saatten az) olan ve iz bırakmayanlarıdır (Yani 24 saatten az süren ve tamamen geçen konuşma bozukluğu, 24 saatten az süren ve tamamen geçen kol, bacak vs de güç kaybı veya uyuşukluk gibi). Bunlara geçici iskemik ataklar (transient ischemic attacks veya TIA) diyoruz. Bu ön belirtilere mutlaka önem vermeli ve doktorumuza görünmeliyiz.
TIA ile ilgili istatistikler
Erkeklerde TIA sıklığı 65-69 yaşlar arasında: %2.7, 75-79 yaş arasına ise %3.6’dır,
Kadınlarda ise sıklık 65-69 yaşlar arasında: %1.6, 75-79 yaş arasında ise %4.1’dir.
Bütün inmelerin %15’inde haberci olarak TIA bulunur.
TIA sonrasında 90 gün içinde inme oluşma sıklığı %3-17.3’dür ve ilk 30 gün içinde en sıktır.
Sonuç olarak; risk faktörleriyle mücadele ve düzenli sağlık kontrolleri son derece önemli.