Yeni Doğanlarda Fiziksel Özellikler
Bebek, doğum ile yeni bir yaşama başlangıç yaptıktan sonra ilk bir ay içindeki gelişimsel özellikleri bakımından “Yeni Doğan” adını alırlar. Bebekler dünyaya geldiklerinde yaşamak için gerekli tüm özelliklerle donatılmıştırlar. Doğumdan hemen sonra normal bir bebek kol ve bacaklarını oynatarak ağlamaya başlar. Bu ağlaması ile meydana gelen davranışı ilk nefes alması, yeni akciğer solunumuna başlamasıdır. Bu da artık anneden ayrıldığını ve kendi kendine yaşam mücadelesine başlandığının bir göstergesidir. Bir yetişkinde baş, toplam boy uzunluğunun sekizde biridir. Yeni doğanda baş ve beden oranı arasındaki ilişki, başın toplam beden uzunluğunun yaklaşık dörtte birini oluşturacak biçimindedir.
Yeni doğan bebeklerde kas kontrolü zayıftır. Çünkü henüz kas yapısı yeterince gelişmemiştir. Kol kasları bacak kaslarına oranla oldukça güçlüdür ki bunun nedeninin gelişim ilkelerinde yer alan baştan ayağa ilkesinin içeriğiyle açıklanabilir. İskelet yapısının yumuşak ve esnek olduğu görülür. Bazı kemikler yeterince sertleşmemiş henüz kıkırdak yapıya sahip olmakla birlikte iskeletin bazı bölümlerinde sertleşmiş bir yapıya rastlanır. Büyümeyle birlikte kıkırdak yapılar sertleşmeye başlayacaktır elbet. Ancak yeni doğana dokunurken ve kucağa alınırken bu nedenle oldukça dikkatli davranırlar. Baş doğum kanalındaki geçiş sırasındaki zorlanma nedeniyle yeterince biçimli bir görünüşe sahip olmayabilir. Bebeğin, göz solunum kasları iyi gelişmiştir.
Zamanında doğan bebeklerde beklenen ortalama ağırlık, 3200 kg. dır. Ancak 2, 5 kg ile 3, 8 kg arasında değişen bir yelpaze aralığındaki değerler ortalama kabul edilebilir. Çünkü gelişimde bireysel farklılıklar mevcuttur. Her çocuğun kilosunun aynı olmasını beklemek bu nedenle doğru değildir. İlk ayda bir bebeğin ağırlığı ortalama 4, 2 – 4, 5 kg. ulaşması beklenmektedir. Normal gebelik süresini tamamlamış bir yeni doğanın ortalama boy uzunluğu 50-52 cm iken doğumu izleyen ilk birinci ayın sonunda bebeğin boyunda 2-3 cm. artış beklenir.
Yeni doğanının sinir sistemi yeterince gelişmemiştir. Bedensel tepkilerin çoğunluğu, refleks eylemler ile gerçekleştirilir. Beyin ağırlığı, yetişkin beyin ağırlığının %25 iken altı ay içinde yetişkin beyin ağırlığını yakalayabilir. Beyin kabuğu ve bu bölgede yer alan nöronlar yete’ rince gelişmiş olsa da nöronlar arası karmaşık bağlantılar, çevreyi tanımasına ve zihinsel uyarılmalara tepki vermesiyle gelişmeye başlayacaktır. Beyin kabuğu olarak bilinen cerebral cortex doğumda yeterince işlevsel olmamakla beraber ilk bir aym sonunda önemli bir gelişme söz konusu olacaktır. Kalbi ise tüm beden ağırlığının %0.75 kadardır. Yetişkinde bu oran ise %0.35’e yakındır. Kalp atışı hızlıdır. Bu da damarlarının genişliğinden kaynaklanır. Kalp atışı dakikada 120-160 arasındadır. Bu arış bebek ağladığı zaman dakikada 170 olabilmektedir. Kalp atışı yaşla birlikte azalma gösterir.
Yeni doğanın kanında anneden plasenta ve süt yoluyla aldığı antikorlara rastlanır. Bu nedenle doğumdan sonra bulaşıcı hastalıklara karşı 2-3 ay bağışıklıdır. 3. aydan sonra risk başlar. Bu nedenle doğar doğmaz aşılara başlanmalıdır. Yeni doğan K vitamini eksikliği ile kan pıhtılaşma sorunu olarak yaralanmalar sonucu yoğun kanamalara sebep olabildiğinden anne-babaların çok dikkatli olması gereklidir.
Yeni doğan bebeğin oksijen gereksinimi fazladır. Yeni doğan bebeğin en kritik ihtiyacı olan gaz alışverişini idare edebilecek olan yeterli solunum hareketidir. Yeni doğanın solunum kasları henüz olgunlaşmadığmdan solunum hızlıdır. Bu kasların gelişimi ile bu durum ortadan kalkar. Bebeğin solunum değeri yaklaşık dakikada 40-50 olarak nefes alıp vermektedir. İlk haftanın sonunda bu değer 35’e düşer. Ama hala yetişkinin değerine ulaşmış değildir. Yeni doğan bebek çok sık beslenmektedir. Yeni doğan bebeklerin sindirim sistemi anne sütünü metabolize edecek şekilde fizyolojik yapıya sahiptir. Ancak protein ve karbonhidratlara kıyasla yağların sindirimi daha zordur. Yeni doğan günde yedi veya sekiz kez beslenmektedir. İlk ayın sonunda bu sayı günde beş veya altıya iner. Bu durum normaldir. Yeni doğan bebeğin sindirim sistemi henüz istenilen biçimde gelişmediğinden katı yiyecekleri yiyecek durumda olmadığından sadece sıvı maddelerle beslenmektedir.
Yeni doğanın ortalama beden ısısı yaklaşık 37 C’dir. Vücut ısısı doğumdan sonra geçici bir düşme gösterir. 48 saat içinde normale döner. Bu ısı yetişkininkine oranla daha yüksektir. Bunun için bebeğin bulunduğu ortamın ısısı iyi ayarlanmalıdır.
Yeni doğan bebeklerin, uykuda olma, uykulu olma, tetikte olma, uyanık olma ve ağlama gibi durumlara bağıl olarak davranışsal etkinlik durumları değişmektedir. Bebekler zamanlarının büyük bir kısmını uyuyarak geçirirler. Bu uykular düzenli ve düzensiz uyku biçiminde doğan bebeğin gözleri açık veya zaman zaman kalındır. Çevresine karşı ağır, donuk, durgun ve tepkisizin doğan bebek gevşemiş ve oldukça etkinliksizdir. Ancak hareket eden objeleri izleyebilen açık gözlere sahiptir. Dolayısıyla bebek hareketsizdir. Yeni doğan bebeğin gözleri açık ve canlıdır. Bebek gözlerini kapatarak gözünü buruşturur.