Sancılandırma (İnduksiyon)
SANCILANDIRMA (INDUKSIYON), KENDİ KENDİNE BAŞLAYIP İLERLEMEYEN DOĞUM SANCISININ YAPAY YOLLA BAŞLATILMASIDIR. DOĞUM SÜRECİNİN KENDİLİĞİNDEN GELİŞMEDİĞİ AMA BEBEĞİN BİR AN ÖNCE DOĞMASI GEREKTİĞİ DURUMLARDA UYGULANMAKTADIR.
Yapay sancı, doğumun başladığını gösteren belirti taşımayan, suyu gelen fakat ardından 24 saat içerisinde kasılmaları başlamayan kadınlara uygulanmaktadır. Sancılandırmanın, belirli bir zamanda tek bir müdahaleyle gerçekleşmeyeceğini bilmek önemlidir. Sancılandırma doğum sırasında ortaya çıkan gelişmelere bakılarak belirlenen bir dizi karmaşık müdahale ve etkileşimden oluşan bir süreçtir. Bu yüzden sancılandırma işlemine yönelik bir elkitabı yoktur. Doktorlar gerçekten gerekli bir durum olmadan yapay sancı işleminin başlatılmasını önermezler.
Yapay sancı oranları ülkeler, doğum bölümleri ve hatta aynı bölümde çalışan kadın doğumcular arasında bile değişiklik göstermektedir. Bu oranı etkileyen birçok etken vardır ama özellikle hamileliğinde sorun olan kadınlar ve fetüs ve annenin risk altında olduğu görüşünde olan kadın doğumcular başlıca etkenlerdir.
Genellikle sancılandırmaların yüzde 70 ila 80’i vajinal doğumla sonuçlanmaktadır ama yapay sancı prosedürü forseps veya vakum yardımıyla doğum riskini artırmaktadır Annenin daha önce vajinal doğum yaptığı, serviksin açık, bebeğin ortalama büyüklükte olduğu ve başı normal boyutlarda olan pelvise girdiği durumlarda yapay sancı işlemi çok başarılı olmaktadır.
YAPAY SANCI İÇİN BELİRTİLER Yapay sancının başlatılması için kesin olan göstergeler bebeğin anne karnı yerine dış dünyada daha iyi bakılacağının belirlendiği veya annenin sağlık durumunun hamileliği sonlandırmayı gerektirdiği durumlardır.
Yapay sancı işleminin uygulanması için birçok neden vardır:
- Fetal – Doğum öncesi izlemelerde bebeğin gelişiminin yavaşladığı veya durduğu görülmüşse veya bebeğin rahim içerisinde sıkıntı yaşadığı tespit edilmişse.
- Plasentanın eskisi kadar düzgün çalışmamasından kaynaklanan amniyotik sıvı
- veya bebeğin hareketlerinin azalması da nedenler arasındadır.
Eğer bebek Rhizoimmunizasyonundan etkilenmişse (Bkz. S. 128 ve S.424) veya annede, hamileliğin son haftalarında bebeği risk altına sokabilecek şeker hastalığı varsa uyarma gerekebilir. Aynı şekilde bebeğin doğumdan önce ameliyat olmasını gerektiren bir bozukluğu varsa, gerekli müdahalenin yapılabileceği zamanda doğurtulması daha güvenli olacaktır. Yapay sancının başlatılması kararı, bebeğin prematüre doğması ile rahimde biraz daha kalması arasındaki risk dengesine bağlıdır. Günümüz modern yenidoğan uzmanları, 28. haftada veya daha sonra doğan bebeklerin ciddi sorunlarla karşılaşmadan hayatta kalabildiklerini söylemektedir. Annede ağır preeklampsi, kontrol altında olmayan şeker, kalp hastalığı veya böbrek yetmezliği ve otoimmün hastalık olması durumunda yapay sancıya başvurulmaktadır. Hem annede hem de bebekte görülen belirtiler. Yukarıda hem anne hem de bebekle ilgili olarak sıralanan belirtiler görüldüğünde annenin ve bebeğin iyiliği için yapay sancıya karar verilebilir. Ancak sancılandırmanın başlıca nedenleri arasında preeklampsi ve şeker hastalığı ile birlikte zarların erken yırtılması gelmektedir. Postmatürite, çoğu kadın doğum bölümünde hamilelikleri 41. haftayı geçen kadınların sancılandırılması önerilmektedir çünkü bu yöntem, sezaryen doğum oranını artırmadan, açıklanamayan ölü doğum ve hamileliğin son dönemlerinde çıkan komplikasyon riskini azaltmaktadır.